menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kintsugi ve cumhuriyet

13 0
18.08.2025

Japonların yaşayan birçok geleneği var. Bunlardan biri de “Kintsugi”…

Kintsugi geleneği, kırılan bir kâseyi atmak yerine, onu onarmayı önerir.

Bu birleştirme, onarma işlemi de genelde altınla yapılıyor.

Atmak yerine onarma fikrinin birden çok nedeni var.

Birincisi, bu felsefede amaç kırığı gizlemek değil; tam tersine, onu vurgulamaktır. Böylece eksiklik görülen şeyi hikâyenin bir parçası yapma vardır. Her kesik, her kırık hikâyenin özüdür. Onarma, o kesikleri ve kırıkları, çizgiler boyunca görünür kılar.

İkincisi, kırılan yerleri altınla doldurma, eskisinden daha güzel bir görünüm vermek için seçilir.

Üçüncüsü, toplumsal manada da bir toplumun kendini yeniden inşasına atıf yapar.

Kintsugi, ayrıca yaşamdan süzülen bazı kabullere de dayanır.

Mesela kırık, kırılma hayatın içindedir, onun bir parçasıdır. Onu saklamak yerine onu onarmak ondan öğrenmek de demektir. Dolaysıyla bu felsefe bir yaşam etiğidir de. Çünkü eksiklikleri kabul etme vardır. Eksikliklerle, kırıklarla yaşamak ve onları dönüştürme istenci, daha da güçlenme talebidir.

Bu felsefenin bize öğrettiği ilk ders kabul etmektir.

İkincisi; onarmak, gizlemekten daha cesurdur.

Onarmak, kırık dökük olanı atmaktan, yok saymaktan daha cesurdur.

Üçüncüsü, onarma işlemi, kusursuz bir arayışın değil, geçmişin kesik hatıralarını da sahiplenen ve ileriye adım atan, kalıcı bir arayışın peşindedir.

Açıkçası Türkiye’de “cumhuriyet” mefhumu da kırık bir kâseye benziyor. Bu kâsenin içinde nice badirelere maruz kalmış kimlikler, inançlar, kültürler ve değerler var. Bugün imtiyazlı bir grup dışında kimse kâse içinde yer bulamıyor. Malumdur, cumhuriyet eşitlik ve özgürlük vaatleriyle kuruldu; ancak zaman içinde tersi oldu. Tarihsel travmalar, katliamlar, dışlanmışlıklar, adaletsizlikler ve demokrasinin yerle yeksan edildiği dönemler, bu kâseyi de yerle bir etti. Sert bir zemine çarpıp yüzlerce parçaya dağıttı.

Bundan ötürü 1920’lerden günümüze gerçek bir cumhuriyet olamadı. Tüm toplumun taleplerine derman olamadı, kâğıt üstünde kaldı.........

© Yeni Yaşam