Entelektüel atalet, politik körlük…
“Her çağın hâkim fikirleri her zaman hâkim sınıfın fikirleri olmuştur”
Komünist Manifesto
Anlamak aşmaktır…
Anonim
“Değişimin sırrı eskiyle cebelleşmek değil, yeniyi yaratmak için ayağa kalkmaktır”
Don Milland
Maalesef şeylerin mahiyeti ve gerçek seyriyle, şeylere dair algı-anlayış-kavrayış arasında derin bir uyumsuzluk var. Bu durum entelektüel ataletin, politik körlüğün sonucu… Oysa, bu gazeteleri okuyarak, bu televizyonları izleyerek, “her şeyi bilen uzmanları”, ne demekse “kanaat önderi” denilenleri dinleyerek bu sefil durumdan çıkmak mümkün değil… Her şey çığırından çıkmışken, insanlık ve uygarlık tehlikeli bir eşiğe dayanmışken, nasıl oluyor da insanların kahir ekseriyeti hâlâ bu aracın bu rotada ilerleyeceğine inanıyor… Bu kepazelik şeylerin normal hali sayılıyor.
Kapitalizmin peydahladığı sosyal kötülüklere (açlık, yoksulluk, işsizlik, sefalet, etik yozlaşma, aşağılanma…) ekolojik yıkım ve ilkim krizi eşlik ediyor ve bu ikisinin diyalektiği bir sürdürülemezlik durumu veya aynı anlama gelmek üzere bir uygarlık krizi ortaya çıkarmış bulunuyor…
Siz hiçbir siyasetçinin, gazetecinin, “konunun uzmanının”, kendilerinin ve başkalarının aydın dediklerinin ağzından ‘kapitalizm, emperyalizm, kolonyalizm, sömürü’… kavramlarının çıktığını duydunuz mu? Şeyleri adıyla çağırmamak bir yalan söyleme yöntemi değil midir? Neden şeyleri, olguları adıyla çağırmaya cüret edilmiyor? Mesela bu ülkede nüfusun süper zengin %1’i (büyük hırsızlar) milli gelirin #,9”una, en zengin’ da U,6 sına el koyarken, neden P yoksul kesime sadece ,1 düşüyor? Neden doğa yağma ve talanı sorun edilmiyor… Burası tarımın keşfedildiği yer ama insanlar yeterli gıdaya ulaşamıyor… Üstelik yedikleriyle zehirleniyor… 1923- 1924 yıllarında 40 bin kişi yediklerinden zehirlenmiş… Bundan büyük skandal olur mu, bu utanılacak bir durum değil mi… Başka gezegenlerden birinin yolu buraya çıksaydı, herhalde bu ülkeyi nasıl bu hale getirdiniz, bu kadar saçmalığı, bu kadar akılsızlığı nasıl başardınız derdi…
Doğa tahribatı almış başını gidiyor, yaşamın temeli hızla aşındırılıyor ve bu konuda kayda değer hiçbir şey yapılmıyor… Artık bu ülke bir soyguncu çetesi tarafından rehin alınmış durumda… Sömürü, yağma ve talan insan havsalasını zorlayacak boyutlarda,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein