Yaşamın sömürü-saldırı planlamaları ile sınavı
Bilirsiniz bir söz vardır köy yanar deli taranır diye.
Böylesi de değil artık yaka yaka taranıyor, sermayeden yana canlarını dişine taka taka siyaset yapan AKP-MHP iktidarı, kapitalizmin taşeron yapısı olan iktidar.
Bu günlerde hepimiz Ortadoğu’da tüm yaşamın, azgın devletlerin savaş stratejileri ile yeniden kurulmaya çalışıldığı döneme tanıklık ediyoruz. Siyasi güç dengeleri ulus devletlerin çatışmalarının katliam çarklarının arasında ezici gücünü hissettiğimiz günlerden geçiyoruz. İran, İsrail, Amerika arasındaki çatışma ile her gün yeni bir savaş senaryosunun sürdüğü güne uyanıyoruz. İsrail’in azgın, sınır tanımaz boyuta Gazze katli katliamından İran’a doğru saldırganlığı yakıp yıkarak taşarken, savaşın içinde çevre çeperinde yaşayan halklar olarak savaşta parça parça olan yaşamlar için ne yapacağını bilemez halde bu savaşın durdurulması için acil barışın oluşturulmasını için çırpınırken buluyoruz kendimizi. Tüm bu kargaşa içinde Türkiye’de siyasi iktidar ise yaşam alanlarını sermayeye daha güçlü nasıl sunabilirim her alanı merasından zeytinliğine, kıyısından ormanına şirketlerin emrine nasıl sunarım, bunu nasıl yasal kılıfa sokarım, yeni sömürü güçlerini nasıl kurullarla inşa ederim çabasında. Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kurulu bu siyasi yapı, yetkisini hiç olmazsa bölgede yaşanan savaşların durması için diplomasiye aktarması gerekirken onların daha önemli işleri var. Bu kargaşada yaşamı sermayeye sunmak için, yaşamın üzerindeki sömürü mekanizmalarını oluşturmak için, oluşturacakları mekanizmalarla “Sermaye saldırılarını nasıl yasallaştırırım, nasıl meşrulaştırırım, nasıl siyasi gücüme tartışmaya, mücadeleye, sorgulamaya kapatılmış kurumsal yapıya dönüştürürüm” telaşında.
Geçtiğimiz hafta çevre kanununda Maden kanununda Mera kanununda ek maddeleri değiştiren torba yasayı getirdiler TBMM de komisyona. Bu çabalarına karşı yaşam alanlarını koruyanlar meclisin önündeydi,........
© Yeni Yaşam
