menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Devlet kendi terörüyle de yüzleşmelidir

10 0
04.10.2025

Devlet, başlatılan süreci istediği gibi biçimlendirmek amacıyla “terörsüz Türkiye” diye tanımlamaktan vazgeçmiyor. Bu tanımlamayla Kürt halkının haklı davasını ve Kürt özgürlük mücadelesini, terör olarak yaftalamakta, daha önemlisi kendi yaptığı terörün üstünü örtmektedir.

Bu devletin bin bir çeşit devlet terörü uygulayarak kurulduğu bilinmektedir. Ermeni soykırımıyla başlayan süreç Pontus- Rumlara, Koçgiri, Şeyh Sait, Ağrı, Zilan, Dersim’de Sünni- Alevi Kürtlere ve 1939’da Trakya’da Yahudilere uygulanan soykırımla devam etmiştir.

6-7 Eylül 1955’te uygulanan soykırımcı saldırılarla az sayıda kalmış olan Rumlar, Yahudiler ve Ermeniler, yaşadıkları topraklardan sökülüp atılmışlardır.

Devletin etnik ve dinsel amaçlı soykırımları ve katliamları, 1961 darbesinde hiçbir yasal dayanağı olmadığı halde Kürt ileri gelenlerinin sürgün edilmesiyle devam etmiştir.

1960’ların ikinci yarısında Alevilere, Kürtlere ve devrimci demokratik güçlere karşı yapılan soykırımcı, katliamcı saldırılar, 1967 Elbistan’da, 1968 Malatya’da, 1971 Kırıkhan’da sürdürülmüştür.

Onlarca işçinin katledildiği 1 Mayıs 1977 katliamıyla, söz konusu politikalar yeni bir aşamaya geçmiştir. 16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi’nde ve Bahçelievler’de öğrenciler katledilmişlerdir. Aynı 1978 yılında Sivas’ta, Malatya’da, Maraş’ta soykırım amaçlı katliamlar yapılmıştır. 1980’de Çorum, 1993’de Madımak, 1995’da Gazi, 2010’da mahpushaneler, 2012’de Roboski, 2015’de Ankara Gar ile Suruç ve daha nice katliamlar ve soykırımlar yaşatılmıştır halklara. Son kırk yıldır Kürt halkına yapılan soykırım saldırılarının çetelesi kitapları aşar.

Bunların........

© Yeni Yaşam