menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

2026 ve sonrası: Ekopolitik bir okuma

21 9
25.11.2025

Artık 2025’i kapatıyoruz. Yeni yılın ve yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Bir öngörü vermenin zamanı geldi. Ekonomi gündemi önümüzdeki dönemin yönelimini belli edecek kadar nihayet şekillendi. Belirsizlik çağında öngörü paha biçilmezdir.

Yazacaklarım ekonomik birimler için hayati önemde olacak. Çünkü Türk ekonomisinin hata yapma lüksü vermeyeceği zamanlara doğru gidiyoruz.

Sahip olduğumuz en iyi lüks hata yapma lüksüydü. Türkiye’nin nimetlerinden biriydi hata. Ama artık yok.

Hiçbir ülke bu argümanla pazarlanamaz doğrusu. ABD mesela kendisini fırsatlar ülkesi olarak sunar. Gerçi Türkiye’nin bir zaman sunduğu imkânı sunan başka bir ülke zaten yok ki böyle pazarlansın…

Gene gerçi Türkiye fırsat kelimesiyle de pazarlanabilirdi ama git gide daha az fırsat daha dar bir gruba verilir hale geldi.

Bugünden sonra hata yapan bir daha telafi edemez. Türkiye şimdiye değin hatayı iki biçimde telafi imkânı veriyordu. Ya hatanın sahibi bizatihi hatasını kendi telafi edebiliyordu yahut toplum desteği veya iş çevresinin bereketiyle hatanın maliyeti gideriliyordu. Bugünden sonraysa hata yapan bedelini ekonomik varlığıyla öder. Hiçbir hata önemsiz olmayacaktır. Çok basit; hatalar ihtiyaçları büyütecek, büyüyen ihtiyaçlar karşılanamayacak. Hem artık herkesin kapitalist olduğu kabul edileceğinden kimse kimsenin umurunda olmayacak.

Peki değişen ne? Bu yazıyı yazmak için şartlar nasıl olgunlaştı? Belirsizlik çağında en paha biçilmez şey, öngörü, nasıl elimize geçti?

Tabii ki pahalı yoldan. Gündeme düşen vatandaşlık maaşı sayesinde…

Biliniz ki; vatandaşlık maaşı gibi gündemler varsa Türkiye’nin artık hür teşebbüse........

© Yeni Şafak