menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘İksir’…

79 1
19.11.2025

Yazılanlara bakılırsa, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın son ABD gezisinde Başkan Trump, Suriye’nin güneyindeki gelişmeleri kastederek, “İsrail ile bu işi nasıl çözeceksiniz” diye sormuş. Sayın Fidan da “İsrail’in politikaları hem sizin sorunlarınızı hem bizim sorunlarımızı çözmeyi engelliyor” yanıtını vermiş. (‘Perde arkasında neler yaşandı’, 15/11, H. Fırat, Hürriyet.)

Bizim sorunlarımız ne; birinci sırada terör örgütü PKK/YPG/SDG bulunuyor. Suriye ordusuna entegrasyonu mükemmel bile olsa, herhalde ideal beklentimiz, ‘etkisiz hale getirildi’yi hissetmemiz…

Amerika’nın sorunları ne; Ortadoğu genelinden yürürsek bir düzine madde sayılabilir ama merkezinde, İsrail’in güvenliği bulunuyor. Kabul. Ama ara başlıktır bu…

Ne Türkiye’nin ne ABD’nin sorunlarının bunlarla bitmediğini biliyoruz. Bu yüzden Sayın Fidan’ın “sorunlar” dosyasının başlığını, “planlar” olarak değiştirsek önümüzü daha rahat görebilir miyiz?

İsrail, hem ABD’nin hem Türkiye’nin planlarını aksatıyorsa, bu planlar nedir ve-dahi uyumlu mudur?

***

ABD Başkanı’nın yeni muştusuna bakarsanız, artık Suudi Arabistan da İbrahim Anlaşmaları’na katılmak üzere. Bir evveli Kazakistan’dı. Trump, Astana’nın anlaşmalara katılacağını söylemişti, öyle de oldu…

Biliyoruz ki, ABD’nin bölgeye ilişkin master planı İbrahim Anlaşmaları’dır, Türkiye dahil, herkesin katılmasını umuyor…

Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Şara’nın Washington ziyaretini sosyal medya mesajlarında şöyle değerlendiriyor; “Rubio, Fidan ve Şeybani ile yaptığımız kritik oturumda, ABD-Türkiye-Suriye çerçevesinin bir sonraki aşamasını şekillendirdik. Bu çerçeve, SDG’nin yeni Suriye’nin ekonomi, savunma ve sivil yapısına entegrasyonunu, Türkiye-Suriye-İsrail ilişkilerinin yeniden tanımlamasını, …. içeriyor”…

Bir “çerçeve ve aşamaları” var, demek plan demek doğrudur…

Şöyle de ekliyor; “Katar, S.........

© Yeni Şafak