Artık sevemiyoruz?
Defalarca okuduğu kitabı kimseye ödünç olarak bile veremeyenler vardır. Çocukluğunun oyuncaklarını evinin bir köşesinde muhafaza edenler… Ara ara albümleri çıkarıp geçmişteki kendi haline, hayata veda eden yakınlarının sararmış suretlerine takılıp kalanlar vardır. Eski evini, doğduğu mahalleyi, ilk aşkını özleyenler… Bir vakitler içinde yer etmiş bir duyguyu, bir sözü, bir kokuyu, bir bakışı unutulmaktan saklayanlar… Vardır diyorum ama var mı gerçekten hala böyle şeyleri tecrübe eden insanlar, böyle sahiplenmeleri içlerinde yaşatmaya devam edenler? Hayatla da, insanlarla da, mekanlarla da, eşyayla da ilişkimiz çok değişti, halen de değişmeye devam ediyor. Hiçbir duyguda kalıcı olamıyoruz pek artık! Her şeyin bir son kullanma tarihi var; vakit dolduğunda kolayca elimizden bırakıyor, yürüyüp gidiyoruz. Sevgiyle oluyordu bu işler, bir insanın herhangi bir şeye bağlanması, ona içinde bir yer açmayı, onu orada saklamayı istemesi hep kalbî bir mesainin neticesiydi. Şimdilerde hemen her şeyi bize sağlayacağı somut fayda ile ölçer olduk, hiç kimseyle hesapsız bir irtibat, bir yakınlık, bir muhabbet........
© Yeni Şafak
