Bir anne, bir tava ve devrim!
Hikâye, 2024 yazında, Malezya’nın Selangor eyaletindeki bir evde, çocukların annelerine ısrar etmesi ile başlıyor:
O meşhur kızarmış tavuktan istiyorlar.
Lailatul Sarahjana Mohd Ismail, çocuklarının bu isteği karşısında bir karar verip,
McDonalds’a gitmek yerine, evde tavuk kızartıyor.
“Ne var bunda, her anne evinde çocuklarına yemek yapıyor” diyenler olacaktır.
Öyle evet, ama yüreği Gazze ile atan Lailatul Sarahjana çocuklarının istediği boykot marka tavukların daha lezzetlisini, en önemlisi de sosunda kan ve gözyaşı olmayanını pişiriyor. Çocuklar tadına bayılıyor. İşte o gün kızaran tavuklar,
sadece çocukların karnını doyuran bir öğün değil, kapitalist düzenin, yerel markalar karşısında nasıl diz çöktürüleceğinin de formülü oluyor.
Şunu biliyoruz: 7 Ekim’den sonra İsrail’e açıkça destek olan, soykırımcı askerlere siperlerine kadar yemek dağıtmakla övünen
Amerikan markaları asıl gücünü “alternatifsiz” olmaktan alıyordu.
***
“BENİM GİBİ MİLYONLARCA İNSAN VAR”
Lailatul Hanım, o gün çocuklarını ikna eden lezzeti mutfağında bırakmayarak, aklına düşen,
“Benim gibi hisseden, boykot ettiği için o restoranlara gidemeyen ama alternatif arayışındaki binlerce, belki milyonlarca insan var”
düşüncesi ile harekete geçiyor.
Eşiyle birlikte kurdukları “Ahmad’s Fried Chicken”, bugün Malezya’da 35 şubeli, hem kapitalizme hem de emperyalizme karşı direniş zincirine dönüşmüş durumda. Hedefleri 2026 sonunda 110 şubeye ulaşmak.
Dostum İsmail Halis’in yönlendirmesi ile haberdar olduğum bu sivil meydan okumanın haberini geçtiğimiz günlerde Bloomberg servis etti. Haber, hikayeden ibaret değil, görüşüne yer verilen yatırım uzmanlardan Adib Zalkapli,
“Bu değişim geçici değil, kalıcı”
diyor. Malezya’da alternatif arayışı tavuktan ibaret değil. Bloomberg’den aktarayım: ZUS Coffee adında yerli bir marka, Starbucks’ın tahtını sarsmakla kalmadı, 700’den fazla şubeyle ülkenin en büyük kahve zinciri haline geldi. Starbucks şube kapatıp küçülürken, ZUS Coffee, Malezya’nın yerel tatlarını kahveyle harmanlayıp Filipinler ve Singapur’a da açıldı.
***
BU SEFER HESAP ÇARŞIYA UYMADI
Görülüyor ki nüfusunun üçte ikisi Müslüman olan 36 milyonluk Malezya’da mesele artık damak tadı veya fiyat rekabeti değil. Mesele, geç kalınmış kimlik arayışı. Mesele, Malezya Başbakanı
Enver İbrahim’in de haykırdığı gibi, Filistin davasını omuzlama gayreti.
Aktardığım haberi okuyunca, soykırımın ilk günlerinde, 2023’ün Ekim ayında bu sütunda kaleme aldığım “
Artık Burger yemeyeceğiz baba
” başlıklı yazımı hatırladım. O günlerde
çocuklarımız, ebeveynlerinin bile gösteremediği bir ferasetle, renkli logolara, oyuncaklı menülere “hayır” demişti.
Anne babalarının elinden tutup “Oraya gitmeyelim, onlar kötü” diyen çocuklar kendilerini de aşan bir reddedişi başlattılar oysa. Çevremde, “
Bizi boykota çocuklar zorladı, her aldığımıza........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein
Beth Kuhel