Karar verildi: Ulus devlet yapımız tasfiye ediliyor!
Başladı demiyorum zira ulus devlet yapımıza yönelik şiddetli saldırılar, daha LOZAN'da kendisini göstermiş ve fakat Atatürk'ün dehası sayesinde tümden bertaraf edilmişti.
Batılı devletlerin LOZAN'da Türk delegelerine dayattığı sistem, çok ilginçtir Osmanlı yönetim sistemiydi.
Yeni kurulacak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, şer'i hukukla idare edilmesi gerektiğini telkin etmişlerdi.
Türkiye'nin tıpkı Osmanlı'da olduğu gibi, hilafetle yönetilmesini istemişlerdi.
Bazılarının uydurduğu gibi LOZAN'da Türkiye Cumhuriyetine, laikliği uygulayın diye dikte eden taraf, Batılı devletler değildi.
Özellikle başta İngiltere olmak üzere tüm karşı devletler, Türkiye'nin Osmanlı sistemi ile yönetilmesi gerektiği hususunda şiddetli baskı uyguladılar.
Peki, ama neden?
Nedeni şuydu:
Osmanlı sisteminde gayri Müslüm unsurlara tanınan imtiyazlar, kesinlikle Türklere tanınmıyordu.
Kurulacak yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, ulus devlet anlayışı ve laiklik ilkesine dayalı olmaması gerektiği hususunda, çok yoğun baskılarda bulundular.
Onlar için en uygun sistem, Osmanlı hukukuydu.
Çünkü bu hukuk kendilerine uygulandığında, kolayca devletin kılcal damarlarına kadar sokulabileceklerdi.
Her azınlık gurubun devleti içinde devletçikler oluşturmasına, Osmanlı sistemi sayesinde olanak sağlanacaktı.
Yoksa, İslam'ı yok etmek için onca haçlı seferi düzenleyen Batı'nın yeni kurulacak Türk devleti için şer'i hukuku talep etmesi mümkün müdür.
Onlar için en tehlikeli sistem, Cumhuriyet ve ulus devlet sistemidir.
Yani herkes için uygulanacak ve geçerli olacak tek hukukun, laik devlet hukuku olmasına şiddetle itirazları olmuştur.
İşte bu yüzdendir ki yüce Atatürk, büyük bir dehayla LOZAN'a gitmeden 20 gün önce Saltanatı kaldırmıştır.
Saltanat ve Hilafetin kaldırılması, en çokta İngilizleri zora sokmuştur.
Artık istedikleri gibi ajan faaliyetlerinde bulunabilecekleri bir devlet sistemi olmayacaktı.
Türkiye'de bazı vatan hainlerinin uydurduğu kuyruklu yalanda denildiği gibi, laiklik anlayışını bize Fransa tarafından dayatılmamıştır.
Atatürk'ün öngördüğü laiklik anlayışının temelleri, en az bin yıl öncesine dayanan Türk devlet yönetim sisteminden bilinçli bir alıntıydı.
Gelelim tekrar bugüne.
Atatürk ilke ve inkılaplarından uzaklaşma asıl olarak, 2. Dünya savaşından sonrası yoğunlaşmıştır.
1950-60 arasında ise, doruk noktasına çıkmıştır.
Türkiye maalesef Sovyet tehdidine karşı, NATO'nun yanında yer........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein
Beth Kuhel