Haydar Haydar!
Dedem anlatmıştı...
1800’lü yılların sonları...
Ya da belki de son çeyreği!
Kıbrıs’ın Osmanlı’dan İngiliz’e geçtiği ilk yıllar...
-*-*-
Dedemin dedesi Hasan İncirli; Aydemet – Engomi bölgesinin; yani bugün bölünmüş Lefkoşa’da, Metehan ya da Kermiya geçiş kapısının, hatta külliye görgüsüzlüğümüzün bulunduğu bölgede, zengin – varlıklı bir tüccarın oğluymuş...
Zaten o bölgenin resmi adı hala İncirli...
-*-*-
Dedeme göre, dedesi Hasan İncirli, zengin bir tüccar olan babası ile tartışmış...
Eşeklere ve develere, satışını yaptıkları dönemin bazı ev eşyalarından yükleyip, Dillirga üzerinden Baf’a kadar gitmeyi ve geri dönmeyi hesaplayarak yola çıkmış...
-*-*-
Dillirga’da Lutro veya Bademliköy diye bildiğimiz bölgeden geçerken, 18 yaşından küçük; dedemin anlattığına göre 14 yaşında bir Ortodoks kıza aşık olmuş!
Ve yine dedeme göre, o yoksul, o sefil günlerde, “yakın bir köye yerleşmek şartıyla” kızla evlenmiş...
Kızın adı da Şomu’ymuş!
-*-*-
Dedemin dedesinin yerleştiği köy, kızın köyünün kapı komşusu Xerovuno!
Kurutepe canım!
Yani çok sonradan Türkçe adı Kurutepe!
-*-*-
Eh dedemin dedesi “tahsilli efendi” cinsten sayılan, “şeherli” ya; Kurutepe Muhtarı oluvermiş!
Cami ve okul olarak kullanılan bina O’nun girişimiyle imece usulü yapılmış sonraları...
Ve babama da o okulda öğretmenlik yapmak nasip olmuş!
-*-*-
Vaaay da karısı Rum ya da gayr-ı müslim falan diye dedikodu yapılmamıştır diye düşünüyorum...
-*-*-
Takvim yaprakları 1900’leri göstermeye başladığında, Kıbrıs’ın, Osmanlı yönetimi tarafından en çok şımartılan ve zenginleştirilen kurumlarından biri olan Cikko ve Dillirga Kilisesi, bölgedeki bir çok köy gibi, Kurutepe’yi de “Ortodokslaştırmak” için yoğun bir çabaya girişmiş hatta köylülere bu amaçla ciddi sayılabilecek para (Rüşvet o zaman da vardı demek ki) tekliflerine başlamış...
-*-*-
Köyde ne cami var, ne kilise!
Dedik ya, sonraları dedemin dedesinin girişimiyle yapılmış!
O cami yapıldıktan 100 yıl kadar sonra, AB’den para isteyip, yeniden tamir etmek amacındaydık...
Bir grup Londralı Yeşilırmaklı olarak girişim yaptık ama asker izin vermedi!
Yasssak!
-*-*-
Neyse, geçmişe dönelim, bir çok Dillirga köyü, Linobambagi!
Yani ne keten ne pamuk!
Vergi vermesin diye Müslümanız diyorlar, askere alınma durumu olursa Ortodokslaşıyorlar gibi bir şey!
-*-*-
Dedik ya dedemin dedesi Hasan İncirli tahsilli – okumuş bir efendi!
-*-*-
Ahmet Cavit An büyüğümün yazdığı enfes kitaplardan birinde okumuştum, bazı dindar kişilerin, o dönemdeki hocaların, kadıların ve tabii ki zenginlerin de devreye sokulmasıyla Kurutepe köyünde 0 – 40 yaş........
© Yeni Düzen
