menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türk Vapurları Kıbrıs’ta-1945-2

6 7
23.11.2025

“Güneysu” ve “Aksu” gemilerinin adaya gelişi Kıbrıslı Türklerde adeta bir bayram havası yaratmıştı. Tıpkı ilk kez bir savaş gemisinin, yani HAMİDİYE’nin 20 Haziran 1938 tarihinde

Mağusa’ya demir attığı günü hatırlatan bir coşku, merak ve gurur vardı.

Halkın Sesi gazetesinin önemli köşe yazarlarından YAVUZ yine bu anlamlı gün için kaleme sarılmıştı.

“Halkın Sesi, 22 Ağustos 1945, syf:2

Günün Cilveleri

Yazan: YAVUZ

Türk Vapuru Demir Atarken

Lefkoşa’da intişar etmekte olan Türkçe gazetelerde konsoloshanemizin bir ilânı gözüme çarpmıştır. 19 Ağustos Pazar günü Kıbrıs’ın Lârnaka limanına, Türkiye Deniz Yolları idaresinin “Güney Su” adındaki vapuru uğrayacağını ve bundan böyle devamlı seyrisefer yapacağını sevinçle okumuştum.

İşte bu ilân münasebetiyle Lârnaka’da olan işlerimi görmek için, vapurun geleceği güne tehir etmiştim. Pazar gün sabah saat 7’de Lefkoşa’dan hareketle Lârnaka’ya gittiğim vakit birçok yolcu ve seyircilerin sahil boyunda toplanmış olduğunu gördüm. Saat 8’i 10 geçe vapurun dumanı ufuklarda görünmeğe başlamıştı. Her Türk büyük bir heyecanla, adamızı ziyaret edecek bu ilk ticaret vapurumuzu bir an evvel görmek için sabırsızlanıyordu.

Tam saat 9’da vapurun bozkurt sadasını andıran borusuyle beraber, demir atması bir oldu. Ben iskele başında bir kahvede oturuyordum. Etrafımda oturanlar Rum olduğu için, ben de Rumca konuşuyor ve onların konuşmalarına kulak misafiri olmak istiyordum. Çünkü çekememezliklerini açığa vuracaklarını biliyordum. Çok geçmeden tahminim meydana çıktı. Yanımda oturan Lârnakalı birkaç Rum:

“Karınca gibi Türkler bugün toplandı. Görecekleri nedir?.. İşte leş gibi bir vapur. Biz bunun ne olduğun biliriz.” gibi bayağı sözler sarfettiklerinde, artık dayanamadım ve Türkçe olarak:

“Evet Türk vapurudur. Görmeğe geldik ve daha bir çoklarını göreceğiz.” diye keskin bir cevapla oradan ayrıldım.

Biraz sonra gümrüğe gittim. Vapuru ziyaret etmek için halk, gümrük mesulünden müsaade istiyor, fakat her nedense istenilen müsaade bir türlü verilmiyordu. İskele başına kadar yürüdüm, üzerinde şanlı Türk bayrağı dalgalanan bir motorun gelmekte olduğunu görünce, dikkatle bakmağa başladım. Motor yanaştığı vakit, sayın konsolosumuzla vapurun kaptanlarının gelmekte olduğunu gördüm. Rıhtıma çıkar çıkmaz kendileriyle selâmlaşıp toka ettim. İftihar ve sevincimden kalbim yerinden fırlıyacak zannediyordum. Tam bu anda gözlerim komiserlik dairesine dikilmiş ve gördüğüm manzara beni çok müteessir etmişti.

Çünkü komiserliğin bayrak direğinde, en üstte İngiliz ve sıra ile Amerikan, Rus, Yunan ve alt kısmında Türk bayrağını görmüş ve kalbim sızlamıştı!

Acaba bu tertip üzerine........

© Yeni Düzen