menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İsrail bir tehdit ama panik değil hazırlık şart

15 0
17.09.2025

İsrail’in son dönemdeki saldırgan tutumu, “serseri mayın” benzetmesini haklı çıkarıyor. Gazze’ye aralıksız saldırılar, Suriye’ye ve başka ülkelere yönelik operasyonlar, bölgede sürekli bir huzursuzluk kaynağı. Ancak bu manzaraya bakarken sadece kaygıya kapılmak yetmez; akılcı bir hazırlık ve sağlam bir strateji de gerekir.

MEDYA VE AKADEMİ ÜZERİNDEN YÜRÜTÜLEN OPERASYONLAR

Bugün Türkiye’ye dönük saldırılar sadece roketlerle ya da diplomatik çıkışlarla yapılmıyor. Uluslararası medya ve akademi, Türkiye’ye dair olumsuz algılar üretmek için yoğun çaba içinde. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alarak Türkiye’yi “otoriterleşen, Batı’dan kopan bir ülke” gibi göstermek, psikolojik zeminin en önemli parçası. Çünkü Erdoğan’ın kararlı ve güçlü liderliği, sadece Türkiye’yi değil, bütün bölgeyi yeni bir dengeye taşıyor. Bu yüzden Batı’da ve İsrail’de en büyük korku, Erdoğan liderliğinde bağımsız bir Türkiye’nin etrafında bölgenin yeniden örgütlenmesidir.

İÇERDE BİRLİĞİ GÜÇLENDİRMEK

Böylesi bir tabloda en önemli mesele, Türkiye’nin içerideki fay hatlarını kapatmasıdır. Demokratik tartışmalar elbette doğaldır; ama güvenliğin sınandığı bir dönemde kısır çekişmelerin ülkeyi felce uğratmasına izin veremeyiz. İç barış, adalet ve toplumsal kapsayıcılık,........

© Yeni Birlik