Uhud'un gölgesi
Uhud Gazvesi, Hicret’in üçüncü yılında (M. 625) vuku bulan, İslam tarihindeki en kritik dönüm noktalarından biridir. Bu savaş, sadece Medine yakınlarındaki bir tepede gerçekleşen kanlı bir çatışma değil; Müslüman ümmetine sebatın, itaatin ve nefis mücadelesinin ebedî dersini veren, manevi gölgesi kıyamete dek sürecek olan bir imtihanın adıdır. Bu nedenledir ki, birkaç yazıda Uhud konusunu gündemimize aldık ki, hayatımız boyunca Uhud dağında nöbette olduğumuzu idrak edelim.
Peygamber Sevgisi ve İnfak Simgesi: Uhud, Peygamber sevgisinin nişanesidir. Uhud dağı, müminler için sadece bir savaş alanı değil, aynı zamanda kutsal bir sevginin mekânıdır. Buhari ve Müslim’de zikredilen bir hadis-i şerifte Resûl-i Ekrem (sav), Uhud dağına olan muhabbetini şu mübarek sözlerle ifade etmişlerdir: "Uhud, bizi sever, biz de Uhud’u severiz."
Aynı zamanda, Hz. Peygamber’in borç infakındaki cömertliğe verdiği önemi anlatırken, Müslim’de okuduğumuz bir başka hadis-i şerifte, Uhud büyüklüğündeki altını dahi üç gün içinde infak edeceğini söylemesi, Uhud dağının, dünyalık malın geçiciliğine dair bir simge olduğunu da bizlere şöyle haber veriyor: "Ey Ebû Zer! Şu Uhud dağı kadar altınım olsa, üç gün sonra borçlarım için ayırdıklarım hariç elimde tek bir dinar dahi bırakmadan hepsini infak ederdim." Bu hadis, Uhud dağı büyüklüğünde bir servetimiz olsa bile, onu elde tutmamamız gerektiğini; Rasulüllah’ın yalnızca borcu kadarını ayırıp geri kalanını üç gün içinde fakirlere, yoksullara, ihtiyaç sahiplerine infak edeceğini bizlere bildiriyor. Bu, bol sadaka vermemiz gerektiğini ve biriktirdiklerimizin hayrının olmayacağını da haber vermektedir.
Yenilginin Sebebi: İtaatsizlik ve Dünya Hırsı: Savaşın seyrini değiştiren en dramatik an, Ayneyn Geçidi'ne (Okçular Tepesi) yerleştirilen okçuların, komutan Abdullah b. Cübeyr’in kesin emrine rağmen yerlerini terk etmeleridir. Zaferin yaklaştığı düşüncesi ve ganimet elde etme arzusu, Allah rızasını kazanmanın önüne geçmiştir. Bir anlık dünya meylinin, dünyanın aldatıcılığının, kazanma ve ganimet duygusunun kazanılmış bir savaşı kaybetmeye yol açması bizlere hatırlatılıyor. Kulluktaki hassasiyet, dünyayı kalpten çıkarıp atmak, dünyayı terk etmek ve dünyalık peşinde hayatı altüst etmeyerek gaflete düşmemek konusunda uyarılmaktayız.
Bu hata,........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein