İnsan insanın... (2)
Burada Üstad Bediüzzaman Said Nursi hazretlerine bir kaç noktada müracaat anlamlı olacaktır.
Evvela, “Âlim-i mürşid koyun olmalı, kuş olmamalı. Koyun kuzusuna süt, kuş yavrusuna kay verir.” Yani tahsil edilen bilgi, hazmedilmeli, bilgiler arası sağlıklı ve sağlam bir irtibat kurulmalı, muhatabın seviyesine, asıl murad ve ihtiyacına uygun, nihayetinde “süt” gibi besleyici bir hâle getirildikten sonra aktarılmalı ki bunu yapan insan muhatabı için "ilâç" olabilsin; yoksa kişinin tahsil ettiği bilgi manzumesi, karmaşası karşısında dumura uğrayacağı bir şekilde muhatabın üzerine “kay” gibi boca edilmemeli ki muhatap, muvazenesiz, makam ve mana örgüsünü kendi kuramayacağı bir yığın altında boğulmasın, sonu belirsiz yollarda kaybolmasın, ta ki hatip de muhatap için bir nevi "kurt" olmasın.
Daha sonra ise, "Kırk sene ömrümde, otuz sene tahsilimde yalnız dört kelime ile dört kelâm öğrendim; kelimelerden maksat, ‘mana-yı harfî, mana-yı ismî, niyet, nazar’dır."
Kâinatta bakışta müracaat edilen bu dört kavrama göre kâinatın mahiyeti değiştiği gibi, Kur'ân'a, hadise, Risale-i Nurlara ve tarihî-sosyal hadiselere bakarken de müracaat edilebilecek bu dört kavrama göre........
© Yeni Asya
