Meziyetlerimizle olan imtihanımız
Hemen her insaf ehli insanın gıptayla, takdir ederek sena ettikleri; altı bin sayfalık emsalsiz Risale-i Nur Külliyatı’nın müellifi Üstad Bediüzzaman’ın; saymakla bitiremeyeceğiz meziyetlerine rağmen, “Ben de sizin bu ders-i Kur’aniyede bir ders arkadaşınızım.”, “Evet, lezzetli üzüm salkımlarının hâsiyetleri, kuru çubuğunda aranılmaz. İşte ben de öyle bir kuru çubuk hükmündeyim.”, “Ben bir çekirdektim, çürüdüm gittim. Bütün kıymet Kur’ân-ı Hakîm’in manası ve hakikatli tefsiri olan Risale-i Nur’a aittir.”, “Ben kendimi beğenmiyorum; beni beğenenleri de beğenmiyorum.”, “Bütün dünya beni medh ü sena etse beni inandıramaz ki ben iyiyim ve sahib-i kemalim” gibi ifadeler kullanması dikkat çekicidir.
Hemen herkesin gıpta ile bakıp takdir ettiği onca meziyetlerine rağmen, “Ben bir çekirdektim, çürüdüm gittim.” ifadeleriyle kendisini âdeta sıradan bir ehl-i din gibi takdim ederek nazara vermesini nasıl anlamalı, nasıl yorumlamalı?
Üstad........
© Yeni Asya
