İman mühendisleri
Zira onun yetişmesine Cenab-ı Hakk’ın koyduğu değişmez kanunlar vardır. Fidan, o kanunlar dâhilinde filizlenir, serpilir ve meyve verir.
Bir ziraat mühendisi, bu kanunları bildiği için fidana en doğru şekilde müdahale eder; onu daha verimli hâle getirir. Ancak olmayan bir kanunu ekleyemez ya da mevcut olanı değiştiremez. Bununla beraber, haricî zararlardan ve dahilî hastalıklardan korur, muhafaza eder; gerekli tedbirleri alır. Aksi hâlde kendi hâline bırakılan fidan, ekseriyetle kurur ve zayi olur.
İman da nazlı bir meyve fidanı gibidir. Onun kemâle ermesi için lâzım gelen bütün kanunlar, Risale-i Nur’un satırları arasında mevcuttur. Bizler, imanımızı kuvvetlendirmek ve güzelleştirmek için bu kanunları en iyi şekilde tatbik eden birer “iman mühendisi” olmalıyız. Hem haricî hücumlara, dessasın desiselerine hem de........
© Yeni Asya
