Fitneye kapı aralamayın
En çok safların sıklaştırılması gerektiği böyle zamanlarda fitneye pirim vermemek gerekir. Çünkü; Üstadımız böyle hususlarda gerek İhlâs Risalesinde ve gerekse Uhuvvet Risalesinde bir takım kaideler, yani prensipler ortaya koymuşken bize düşen görev bu prensipler çerçevesinde hareket etmektir.
Bu konunun daha iyi anlaşılması için önce fitnenin tarifini yapmakta fayda vardır. “Fitne” kelimesi, lügatte "altın ve gümüşün iyisini kötüsünden ayırt etmek için ateşe atıp eritmek" manasına gelen “Fe-te-ne” fiilinden türemiş bir isimdir. Kelime zamanla daha geniş manalar kazanarak, iptila, tecrübe, imtihan, insanın ateşe atılıp azap edilmesi gibi manalarda kullanılmıştır. Aynı zamanda “küfür, her türlü günah, fısk-ı fücur, insanlar arasında vukua gelen ihtilaf, kargaşa, şekavet ve kavgaya da ıtlak olunmuştur. “
Kur'ân-ı Kerîm’de bu kelime, türemiş şekilleriyle birlikte 60 yerde geçmektedir. Hz. Peygamber (asm), İslâm toplumu........
© Yeni Asya
