menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Risale-i Nur ile muhabbet - 1

6 24
27.11.2025

Okul öncesi eğitim için Çanakkale’de Barbaros Mahallesi’nden Gazi İlkokulu’na bisikletle, birisi önümde demir kadranda yanlamasına, diğeri arkamda ellerinde beslenme çantasıyla, sol elimde Eğitim Enstitüsü’nde öğretim görevlisi olarak derse gittiğimden kitap dolu çantam tek elimle tam bir yıl yağmurda, çamurda taşıdığım kızlarım. Evimizde hemen her gün kız ve erkek öğrencilerimizle yaptığımız Risale-i Nur derslerime katılırlar, çay için şeker dağıtırlardı. Hemen yakınımızda oturan Elazığlı hafız hanım komşumuzdan Kur’ân eğitimi de aldılar. Oraya gitmek için ayakta hazır beklerlerdi. Hafız hanımın küçük bebeği vardı. Onu kucaklayıp sevmeye bayılırlardı. İlkokulu bitirdiklerinde biz hiçbir ikazda bulunmadan kendileri annelerine söyleyerek ilk başörtülerini alıp tesettüre girmişlerdi. İkinci kızım Şule, yüksek mimar olarak Erzurum Karayolları Bölge’de çalışıyordu.

Emekli olduktan sonra Denizli’ye taşınmıştık. Kızımızı Antalya’dan istemeye gelmişlerdi. Dünürüm rahmetli Abdurrahman kendi geçmişini anlatıyordu. Kur’ân kursunda okuduğunu, kaç sene fahrî imamlık yaptığını, iyi bir mevlüthan ve dinine bağlı bir insan........

© Yeni Asya