Gazze, Sincan ve AB’nin meşruiyet krizi
Bir yanda Gazze’de bombalar altında ölen çocuklar, diğer yanda Sincan’da kamplara kapatılan, kimliği ve dini silinmeye çalışılan bir halk…
Bu acıları “ölçmek” mümkün olmadığı için aynı şekilde kıyaslamak da mümkün değil.
Fakat bu iki zulmün bazı nitelikleri ve onlara verilen tepkileri yan yana koyduğumuzda ve dikkatli bir açıdan analiz ettiğimizde uluslararası hukukun evrenselliğini ve AB’nin kendini tanımlama biçimini temelden sarsan sonuçlarla karşılaşıyoruz.
Sincan’da yaşananlar her ne kadar Çin tarafından sansüre maruz kalsa ve Çin’in ekonomik gücü yüzünden bazı devletlerce yeteri kadar konuşulmasa da bir sır değil. Toplama kampları, zorla çalıştırma, kısırlaştırmalar, sürekli gözetim…
AB buna karşı, son aylarda giderek azalsa ve ne kadar yetersiz olsa da, kınamalar yapıyor, bazı sembolik yaptırımlar uyguluyor. En azından “bu kabul edilemez” mesajını veriyor.
AB bu zulme bir politik veya maddi destek sağlamıyor, Çin devleti kendi imkânlarıyla bir halka sistemli şekilde........
© Yeni Asya
