Merhamet ve Toplumsal Dayanışma
Merhamet ve Toplumsal Dayanışma
Süleyman Gülek
Merhamet, İslâm’ın özünü oluşturan en temel değerlerden biridir. Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın isimleri, bu dinin merhamet üzerine kurulu olduğunu açıkça ortaya koyar. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), “İnsanlara merhamet etmeyene Allah da merhamet etmez” (Buhârî, Edeb, 18) buyurarak, merhametin sadece bir duygu değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olduğunu vurgulamıştır.
Merhamet, kalbin yumuşaklığı, vicdanın sesi ve insanlığın ortak paydasıdır. Müslüman, sadece kendisine değil; ailesine, komşusuna, hayvanlara, çevreye hatta tüm insanlığa merhametle yaklaşmak zorundadır. Nitekim bir başka hadiste peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Yeryüzündekilere merhamet edin ki, gökteki de size merhamet etsin” (Tirmizî, Birr, 16) buyurarak bu evrensel boyutu hatırlatır.
Günümüzde Merhametin Önemi: Gazze Örneği
Bugün merhametin ne kadar hayati bir değer olduğunu en çok Gazze’de görmekteyiz. İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana ABD desteğiyle sürdürdüğü soykırıma varan vahşi saldırılar, Gazze Şeridi’nde eşi benzeri görülmemiş bir yıkıma ve büyük bir zulme neden oldu. Devam eden saldırılarda şu ana kadar 61 binin üzerinde Filistinli hayatını kaybetti, 124 binden fazla kişi yaralandı. Ölü ve yaralıların büyük kısmını kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Ayrıca 11 binden fazla kişi kayıp, yüz binlerce sivil ise yerinden edilmiş durumda. Gazze’de insani yardım almaya çalışmanın bile ölümle sonuçlandığı bu süreçte İsrail’in yürüttüğü politikalar, sistematik aç bırakma ve toplu yok etme stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Yıllardır süren abluka ve çatışmalar, Gazze’yi adeta bir açık........
© Yeni Akit
