menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kulluk şuuru ve dünyevileşmeye karşı direniş

26 1
02.09.2025

Kulluk şuuru ve dünyevileşmeye karşı direniş

Süleyman Gülek

Modern çağın hızı ve tüketim kültürü, insanı özünden uzaklaştıran bir girdaba dönüşmüş durumda. Gündelik hayatın telaşı, maddi hedeflerin cazibesi ve teknolojiyle örülü bir dünyanın sunduğu geçici hazlar, bireyi kulluk şuurundan uzaklaştırarak dünyevileşme tehlikesine sürüklüyor.

Peki, kulluk şuuru nedir ve bu şuur, dünyevileşmeye karşı nasıl bir direniş sunabilir?

Kulluk şuuru, insanın yaratılış gayesini idrak ederek hayatını Allah’a adama bilincidir. Bu, sadece ibadetlerin ritüel olarak yerine getirilmesi değil, hayatın her anında Allah’ın rızasını gözetme çabasıdır.

Namaz kılarken, çalışırken, insanlarla iletişim kurarken ya da yalnızken, her nefeste bu şuuru taşımak, bireyi dünyevi tuzaklardan koruyan manevi bir kalkan oluşturur. Kur’an-ı Kerim’de “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım” (Zariyat, 51:56) ayeti, bu bilincin temelini açıkça ortaya koyar.

Dünyevileşme ise, insanın bu ilahi gayeden uzaklaşarak kendini maddi dünyanın geçici heveslerine kaptırmasıdır.

Lüks bir yaşam, statü, mal biriktirme arzusu ya da sosyal medyanın sunduğu sanal beğeniler, insanı gerçek manadan koparır.

Bu süreçte, kalp Allah’ı anmaktan uzaklaşır ve ruh, anlam arayışında kaybolur. Dünyevileşme, bir nevi manevi körlük yaratır; insan, yaratılış amacını unutur ve kendini yalnızca bu dünyanın efendisi sanır.

Kulluk şuuru ile yaşamak, bu körlüğe karşı bir uyanıştır. Bu şuur, insana sade bir hayatı tercih etmeyi öğretir. Zira sadelik, kalbi gereksiz yüklerden arındırır ve Allah’a yakınlaşmayı kolaylaştırır. Örneğin, bir Müslüman için........

© Yeni Akit