Kâfirin ürettiği malı değil, kâfirin kendisini boykot etmeliyiz
Kâfirin ürettiği malı değil, kâfirin kendisini boykot etmeliyiz
MUSTAFA ÇELİK
Küfrü ve kâfiri boykot etmek, imandandır. İman; yön göstergesi ve kimlik bilgisidir. Müslüman, hangi makamda ve mevkide bulunursa bulsun, imanı kadardır. Eman ve emniyete eren mü’min, imanına küfrü bulaştırmayan Müslümandır. Rabbimiz buyuruyor:
“İman edip de imanlarına zulmü (şirki) bulaştırmayanlar var ya; işte güven onların hakkıdır. Doğru yolu bulmuş olanlar da onlardır.” (En’am Sûresi/ 82)
İman edenler ve imanlarına şirk, baskı, zulüm, işkence, haksızlık, isyan ve inkâr bulaştırmayanlar, bunlara âlet olmayanlar, güven ve güvenlik içindedirler. Doğru, hak yolda, İslâm›da sebat edenlerdir. Allahû Teâla buyuruyor:
“Sen milletlerine/dinlerine uymadıkça, ne Yahudiler ve ne de Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar. De ki: “Allah’ın yolu asıl doğru yoldur.” Sana gelen ilimden sonra, eğer onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, bilmiş ol ki, Allah’tan sana ne bir dost, ne bir yardımcı vardır.” (Bakara Sûresi/ 120)
Tarihin her devrinde, her çağında hakikat aynıdır: Bir Yahudi de, bir Hristiyan da, hakiki bir Müslümandan asla razı olmaz. Onu dost bellemez, dost görmez ve razı da olmayacaktır. Ancak ne zaman ki bir Müslüman, tevhidi elinden bırakır; Kur’an’ı, imanı, İslam’ı, Allah’ı, Rasûl’ü ve kendi kitabını terk eder de Yahudi ve Hristiyan inancına yönelir, onların hayat tarzına, inanç sistemine, düşünce yapısına teslim olursa, işte ancak o zaman ondan memnun olurlar. Razı oldukları, İslam’a sırt çeviren o şahıstır. Bunun dışındaki bir razılık, tarihin hiçbir safhasında, hiçbir toplumda vaki olmamıştır. Zira tüm........
© Yeni Akit
