menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bu yazının başlığını siz koyun

19 5
29.01.2025

Bu yazının başlığını siz koyun

İdris Günaydın

Önce Şanlıurfa’dan Murat Padak imzasıyla bir makale ulaştı önüme.

Bu yazı, ne ağzımda tat ne gönlümde neşe bıraktı. Beni aldı Kızılkaya’nın Yaykınlık Köyüne bakan cephesinden Karadere’ye yuvarladı.

Şöyle diyordu yazı özetle: Eğer düğünlerimize Hz. Muhammed (S.A.V) gelse, misafir olsa ne olur?

Halimiz nice olur?

Mesela, oğlumuz Muhammed ile kızımız Hatice’nin veya Ayşe’nin düğününe Hz. Muhammed (S.A.V), yanında Ebubekir, Ömer, Osman, Ali (R.Anhüm) gelseler ne yaparız?

Biz mi düğünden kaçarız, gelin ile damadı mı kaçırırız?

Yoksa tepeden tırnağa şeytanın aksesuarı ile bezenmiş, İblisin emojileri ile süslenmiş, eteği Müslüman Türk’ün kırmızıçizgilerini çoktan geçmiş, göbeği, babasının, kardeşinin, eniştesinin, damadının, komşusunun, akrabalarının levihatan bölgesi olmuş…

Pandoranın kutusunu açabildiğine kadar açmış, amcasına, dayısına, babasına, kardeşine, tüm âleme kalça pazarlayan, bacak siparişi veren, sırtından yırtmaçlı, göğsünden seğirtmeçli bir hal almış o kadınlar…

Onları iftar........

© Yeni Akit