|
![]() |
![]() Orhan Ali YılmazYeni Asya |
Defalarca, hem Türkçe, hem de Arapça olarak baskısı yapılmış ve el altından gizlice dağıtılmış bu eser. Karşı taraftan, şu düşman...
Coğrafî olarak teslim olunan şu “bilimsel” gerçekliğimiz, dünyadaki şu bütün yüksek dağların, şu mebde-i yaratılışı (oluşumu değil) hep şu...
Temellerini, şu Antik Roma İmparatorluğu’nda, M.Ö. 509 yılında Monarşi’nin sona ermesiyle başlamış ve halkın belirli bir ölçüde...
Geçenlerde, bir sınıfta, bazı öğrencilerimin –biraz da şu dersimizi kaynatmak amaçlı olduğunu sezdiğim- Cinler hakkında; nasıl...
Çünkü hikmetâmiz bir âyette ve şu devamında, şu “İsmet” sıfatı ile birlikte, kendisine hitaben “Sana okutturacağız ve Allah’ın...
Birleşmiş Milletler Teşkilatı, Güney Sudan’ın dâhil olmasıyla birlikte üye sayısı 193’e ulaşan, dünyadaki en geniş katılımlı organizasyon olma...
Özellikle fiilî savaş dönemi akabinde, şu “Soğuk Savaş” Dönemleri’nde yaşananlar, buna, bu görüşe haklılık çıkaracak, onu haklı...
Anadolu Ajansı’na (AA) konuk olmuş, GÜNDEM’le, Türkiye’nin Gündem’i ile “önemli” açıklamalar yapıyor… En önemlisi mi; kısaca diyor ki: “Türkiye,...
Doğmak, her şeyin doğasında vardı. Şiddetli ruh sıkıntısı, şiddetli hakikatlerin doğuşunun habercisiydi. Her doğumda, her doğuşta “zorluk” vardı....
20. Yüzyıl’ın, en derin handikap ve problemi şu “Din-Bilim İkilemi” ve de şu “onulmaz” ayrımı olsa gerek… Daha doğrusu; birinin...
Zannediyorum, bir biyoloji hocamız olsa gerek, insanın şu yaratılışı (ona göre oluşumu) konusunda şu öğretmen arkadaşlarını...
Cevabında ise Üstadımız, gayet veciz olarak, “Zira; tecrübe, hamiyet, nur-u kalp ve nur-u fikri cem edenler, ‘vezâife’ kifayet etmezler.” der....
“Başı hoş, kafayı bulmuş, mest olmuş, kafası kıyak, kafası dumanlı, kafası güzel” şeklinde şu güzel Türkçemizde karşılıkları olan… Arapça şu tam...
Arapçada, şu “ehlese” fiilinden, hem de bildiğimiz şu “İhlâs” kökünden, yani “masdar”ından türetilmiş “münfâil”, hem de...
Kısaltılmış ismi Hamâs olan, şu “İslâmî Direniş Hareketi”nin Siyasî Şube Sorumlusu/Başkanı İsmail Heniyye’nin, hem de İran’ın...
Rivayet odur ki, “Üç Türk” ölmüşler… Şu talihsizlikleri, bir de şu “zaaf-i iman” ve “ziyade” ibadet noksaniyetleri, hem de şu çokça, şu “mebzûl”...
Ve Münâzarât’ında ise, şöyle bir suâlle karşılaşır: “Şu pis İstibdat, ne vakitten beri başlamış, geliyor?..” Cevap olarak da:...