menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Boykot nedir, ne değildir?

209 0
26.03.2025

Nihat Genç yazdı…

Özgür Özel şirketlere ‘boykot’ çağrısı yapınca iktidar nihayet ses verdi ve kıyamet koptu!

Nedir bu şirketlerin tılsım? Ki, dokununca yer yerinden oynuyor!

Evet, şirketlere dokunun dünya yerinden oynar!

Uluslararası şirketler milli devletlerin yerine geçti!

Özelleştirmeyle kamunun elinde her şeyi şirketlere peşkeş çekmek kolaydı ama şimdi şirket dokunulmazlıkları ve piyasa müdahaleleri sınırlandırmak devletlerin elinde-gücünde değildir!

Çünkü zenginlikler şirketlerin eline geçtikçe halk pasifize edilmiş ve şikayet eden itiraz eden örgütlenen yani cumhuriyeti ayakta tutacak halk ortadan kaldırılmıştır!

Şirketler öyle dokunulmazlıklar edindi ki dünyayı feodal çağlardan kurtarıp sonsuza kadar değiştirdiğine tüm insanlığın inandığı Fransız İhtilali’nin kazanımları-kurumları artık yoklar, şöyle, halkın iradesi, halkın meclisi, kooperatif gücü, esnaf gücü, eşitlikler, vs. yoklar!

Beş on büyük şirket feodal çağların asilzadeleri markizleri dükleri gibi üstün bir sınıf!

Sağ sol liberaller bile Özgür Özel’e ‘bak bu boykot olmadı’ demeye başladı!

Bu ağbilere mahkeme savcı yasa işlemiyor!

Bu ağbiler piyasalara istediği gibi müdahale ediyor ve halkın ekmeğine suyuna kadar her şeyi ele geçirmiş durumdalar!

Biz buna ‘temel ihtiyaç maddeleri’ (et, süt, bulgur, un, peynir, gibi) tamamen şirketlerin eline geçmiştir!

Şöyle mesela benim bulunduğum caddede sekiz tane BİM ve ŞOK gibi her şeyi satan dükkanlar var, her mağaza en az yirmi ayrı dükkanın işini yapıyor!

Ve bu büyük mağazaların büyük çiftlikleri var, kendi mandıraları var, ve on-beş köyün yapacağı işi bir şirket çiftliği büyük araziler satın alıp kendi markasıyla üretebiliyor!

Küçük imalatçı ve küçük esnaf iş yapmaya kalktığında başta kiralarla uğraşamıyor ve size, ya güvenlikçi, ya taksi ya da halk otobüsü şöförlüğü ya da devlete girip hemşire kapıcı odacı gibi işler yapmak kalıyor, yani, sabit maaşlı kölelik işleri!

Büyük şirketlerin piyasada her ürünü ele geçirmelerinin başka sonuçları var, diyelim, esnaf odaları seçim yapıyor ve siz de semtin esnafınız gidip oy kullanacaksınız, ama Starbucks kahve bin şubesiyle geliyor ve ağırlığını koyup seçimle esnaf odalarını ele geçiriyor!

İkincisi, Starbucks, Mc Donald’s, Espressolab vb dükkanlar yerel tatları ortadan kaldırıp tam anlamıyla evrensel bir ağız tadına hakimiyet kuruyorlar ve aynı tatla her kıtada yüz binlerce şube açabiliyorlar!

Ve on ayrı kahveci dükkanın kazanacağını bir kahveci kazanıyor ve çalışanların hiçbiri ‘sahip’ değil!

Tabii asıl ‘işletme’ ‘reklam’ ‘moda’ ve takıntı ve tiryakilik oluşturma, ki, en güzel örnek ‘çay’dır!

Doğudan batıya Anadolu’da her evde bir sabah bir akşam kesin en az iki kez çay demlendiği halde bu........

© Veryansın TV