Turuncu mu, kırmızı mı?
Ahmet Müfit yazdı…
İstanbul Büyükşehir Belediye Bbaşkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan süreçte, Saraçhane merkezli başlayan toplumsal tepkiler, iktidarın yoğun baskısına, tehdit ve sansür girişimlerine karşın yaygınlaşarak devam etti/ediyor.
23 yıla varan iktidarlarında, tüm erkleri kendi elinde toplayıp, partiyle devleti aynılaştıran, Cumhuriyetin temel değerlerini sulandıran/ortadan kaldıran, toplumu kendilerinden olan ve olmayan olarak bölen AKP’ye karşı kendini ifade etmenin/edebilmenin verdiği özgürlük duygusu açısından bakıldığında, yaşananları, Cumhuriyet Mitingleri ve Gezi Günlerini hatırlatan iktidarın anti demokratik ve cumhuriyetin temel değerlerini tartışılır hale getiren uygulamalarına karşı demokratik bir başkaldırı coşkusu olarak değerlendirmek mümkün.
Normal bir devlet yapısı içerisinde, toplantı ve gösteri hakkı çerçevesinde Anayasal bir hak olarak değerlendirilmesi gereken tüm bu eylemler açısından benzer olduğunu düşündüğüm bir diğer husus, AKP dönemi anayasa değişiklikleriyle her türlü denge ve kontrol mekanizmaları yok edilerek “otoriterleştirilmiş” devlet yapısının sonucu olarak, iktidar tarafından kolayca kriminalize edilebilmiş/en azından kendi mahallelerine öyle gösterebilmiş olmaları.
Saraçhane merkezli başlayıp, bayram öncesinde Maltepe’de yapılan mitingle devam eden eylemleri, benzer şekilde bir sivil itiraz ya da başkaldırı olarak niteleyebileceğimiz Cumhuriyet Mitingleri ve Gezi Günlerinden ayıran farklar da yok değil şüphesiz ki. Birinci önemli fark CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun da bir televizyon programında açıkça ifade ettiği gibi, bir siyasi partinin (CHP) yönlendirmesi ve önderliğinde gerçekleştirilmiş/gerçekleştiriliyor olması. Bu seferkini diğer ikisinden ayıran bir diğer büyük fark ise, bu toplantılara katılan özellikle gençlerin aksine, toplantıları düzenleyenlerin (CHP), Cumhuriyetin laiklik, üniter devlet, millet kimliği gibi kurucu, temel niteliklerine/değerlerine ilişkin herhangi bir hassasiyet göstermekten özellikle kaçınıyor olmaları, Öcalan/DEM-Bahçeli çıkışlı olarak inşa edilmek istenilen yeni açılım sürecine angaje olmuş bir görüntü sunmaları, iktidara karşı muhalefeti, AKP iktidarının 23 yıldır kesintisiz uyguladığı neoliberal........
© Veryansın TV
