menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cumhuriyetin inşası sürecinin neresindeyiz?

13 0
29.10.2025

Ahmet Müfit yazdı…

Cumhuriyetin ilanından bu yana 102 yıl geçti. Cumhuriyetin inşası sürecinin neresindeyiz?

Bu yazıda, her 29 Ekimde duymaya alıştığımız, korumaya ant içtiğimiz, okunan dokunaklı şiirlerin, asılan bayrak ve posterlerin yarattığı coşku içerisinde sormadığımız, sormaya gerek duymadığımız bir soruyu sorup, yanıtlamaya çalışacağım. Soru şu, her 29 Ekimde kutlayıp, korumaya ant içtiğimiz cumhuriyeti, gerçekten, Atatürk’ün hedeflediği nitelikleriyle kurabildik mi? Farklı bir ifadeyle söylersem, 29 Ekim 1923’te çıkılan Cumhuriyeti kurma, tüm kurumlarıyla ve varsayılan öngörülen tüm nitelikleriyle var etme yolculuğunda, geçen 102 yılın sonrasında neredeyiz?

Bu soruya yanıt vermek için öncelikle yapılması gereken şey, 29 Ekim 1923’de gerçekleştirilen şeyin, Cumhuriyetin, amaçlanan tüm nitelikleriyle bir anda var olması anlamına gelmediği, 29 Ekim 1923 tarihinin, varılmak istenilen hedefe ulaşmak üzere çıkılan yolculuğun başlangıcı olduğu. Siyasi, idari, ekonomik, sosyal ve kültürel yapıların, hele ki uzun yılların yanlışlarıyla çürümüş, birilerinin hasta adamı haline gelmişse bir anda değişemeyeceği, değiştirilemeyeceğinin farkına varılması, sürecin hızlandırılmasının, ancak bazı katalizörlerin yani hızlandırıcıların kullanılması ile mümkün olduğu.

Cumhuriyetin kuruluşu açısından bakıldığında bu katalizörler, Cumhuriyetin kuruluşu sonrasında, 1924 Anayasası ile başlayan süreçte, hızla devreye sokulup, bazı aklıevvellerin yavaş gidelim, toplumu gereriz şeklindeki karşı çıkışlarına ya da süreci yavaşlatma ve zaman içerisinde yok etme gayretlerine karşın hızla tamamlanmaya çalışılan devrimlerdir.

En bilinenlerini kısaca tekrar edersek, eğitim ve kültüre dair, her yaştan vatandaşı okuryazar yapmak, sanat ve kültürle ilişkili hale getirmek için Halk Evleridir, ağanın ve tarikat şeyhlerinin kölesi yapılmış köylüyü, milletin efendisi yapmak için Köy Enstitüleridir. Tüm bu hedeflere kısa sürede ulaşabilmek, eğitimi din tüccarlarının elinden kurtarıp, laikleştirebilmek yani fikri ve vicdanı hür bireyler yetiştirebilmek ilim ve fene ulaşmayı kolaylaştırmak için harf devrimidir. Hedefi, Cumhuriyeti ilelebet payidar kılmak olan büyük toplumsal dönüşümün temeli olarak, tüm halkı kapsayacak şekilde yaygınlaştırılmaya çalışılan zorunlu yaygın, laik, ücretsiz ve kamusal eğitimdir, Tevhidi Tedrisat yani eğitimde birlik yasasıdır. Sağlık ve sosyal yaşama dair olarak, sağlıkta bina ve yetişmiş insan açığının kapatılması için yeni tesislerin, her kademede sağlıkçı yetiştirecek okulların açılması ve ülke geneline ücretsiz ve kamusal bir hizmet olarak yaygınlaştırılmasıdır, toplumu kıran, toplumun geleceğini yok eden salgınlarla yaygın, halk katılımıyla örgütlenen mücadeledir. Devrimlerin, dış müdahaleler olmaksızın uygulanabilmesini, kurumsallaşabilmesini, toplum yaşamında kök salabilmesini sağlayacak, bağımsız ve kamusal ekonominin inşası, aynı zamanda birer meslek okulu olan kamusal işletmelerin kurulması, hızla yaygınlaştırılan milli demiryolları ile birbirlerine bağlanarak, Anadolu geneline yaygınlaştırılması, toplumu aşiret ve tarikatların insafına terk eden, yüzlerce yıllık geri kalmışlık........

© Veryansın TV