menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Trump’ın Gazze Planı

14 0
30.09.2025

İki yıldır devam eden yıkıcı savaş, Gazze’nin her köşesini harabeye çevirdi. Şehirler harabeye dönüştü, çocuklar açlıkla sınandı, bir halk nefes almak için gün sayıyor. Bu tablo ortadayken, Beyaz Saray’dan gelen bir plan bir yandan umut, diğer yandan kuşku yaratıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın, hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde soykırım suçlamasıyla aranan İsrail Başbakanı Netanyahu ile açıkladığı 20 maddelik “Gazze Barış Planı”, masada duran en kapsamlı yol haritası olarak sunuluyor. Fakat şu soruyu sormadan geçmek mümkün değil: Bu plan, gerçekten kalıcı barışın kapısını aralayacak mı, yoksa yeni bir tuzak mı?

Planın en başından itibaren Netanyahu’nun tavrı dikkat çekiyor. Trump umut vaat eden bir tablo çizerken, Netanyahu “İsrail ordusu Gazze’de kalacak” diyerek aslında planın ruhuna ters bir çıkış yaptı. Bu çıkış, İsrail’in güvenlik bahanesiyle işgalini kalıcılaştırma niyetini gözler önüne seriyor. Uluslararası hukuk önünde soykırım suçlamalarıyla karşı karşıya olan bir liderin, barış planının aktörü olması, planın meşruiyetini daha baştan tartışmalı hale getiriyor.

Hamas’ın Yokluğu Üzerine Kurulu Gelecek

Planın en sert maddesi, Hamas’ın devre dışı bırakılması. Hamas’ın silah bırakması şart koşuluyor, isteyen üyelerin ülke dışına gönderilmesi teklif ediliyor. Ancak bu yaklaşımın temel bir açmazı var: Hamas, sadece bir silahlı örgüt değil, aynı zamanda Gazze’deki siyasi ve toplumsal gerçekliğin bir parçası. Onu yok sayarak kurulan bir gelecek, daha baştan eksik bir inşa olacaktır. Netanyahu’nun “Hamas reddederse işini bitireceğiz” çıkışı, planın barıştan çok tehdit üzerine kurgulandığını gösteriyor.

Planın kısa vadeli getirisi, rehine takası. 20 İsrailli rehinenin serbest bırakılması karşılığında yaklaşık 2000 Filistinli salıverilecek. Bu tablo ilk bakışta insani bir adım gibi görünse de aslında siyasetin en sert pazarlık alanına işaret ediyor. İsrail, yıllardır uyguladığı toplu cezalandırma anlayışıyla binlerce Filistinliyi cezaevlerinde tutarken, rehine pazarlığını bir baskı aracı olarak kullanıyor.

Ateşkesin Sınırları

Plan ateşkes vaat ediyor ama bu ateşkesin içi boş. İsrail kuvvetleri tamamen çekilmeyecek, yalnızca “rehine takasına uygun” hatlara geri çekilecek. Yani savaşın dinmesi koşullu, barış ise kağıt üzerinde. Netanyahu’nun güvenlik bahanesiyle Gazze’de kalma ısrarı, bu........

© tv100