Kıskançlık, Haset ve Gıpta: Ruhun Aynasındaki Üç Yansıma
İnsanın iç dünyasında öyle duygular vardır ki, ne tamamen bastırılabilir ne de bütünüyle yok
sayılabilir.
Kıskançlık, haset ve gıpta bunların başında gelir. Bu üç duygu, insanın hem
karanlık hem aydınlık taraflarını ortaya koyar; çünkü her biri, varoluşun özündeki kıyas
dürtüsünü temsil eder. İnsan, çoğu zaman kendi değerini başkası üzerinden ölçer; kendi
eksikliğini, bir başkasının fazlasında görür. İşte bu yüzden kıskançlık, sadece bir duygu değil,
insanın kendi benliğiyle yaptığı görünmez bir savaştır.
Kıskançlık, sevginin karşıtı değildir; o, sevginin gölgesidir. Sevmek, korumak ve sahip olmak
arasında ince bir çizgi vardır. Bu çizgi aşıldığında, sevgi yerini bir tür mülkiyet duygusuna
bırakır. Kıskanç insan, sevdiğini değil, sahip olduğunu zannettiği şeyi kaybetmekten korkar.
Bu korku, zamanla sevgiyi boğar; kalpte ince bir zehir gibi yayılır. Platon, kıskançlığı ruhun
dengesizliği olarak görürken, Aristoteles onu başkasının........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta
Joshua Schultheis
Rachel Marsden