Bahar, içimize de çık gel...
Hoş geldin nisan, hoş geldin ağaçların çiçek açtığı mevsim, hoş geldin bahar… Nasıl özledik seni bir bilsen! Gel de kışın yorgunluğunu at şu üzerlerimizden… Gel, öyle güzel gel ki kalplerimize; yorgunluktan, kederden, hastalıktan eser kalmasın. Kuru dallardan açan tomurcuklar gibi yeniden filizlenelim. Önce kalplerimiz ısınsın sonra çehrelerimiz! Gel de aydınlansın şu gönül hanelerimiz… Bahardan mı yoksa o güzel tomurcukların kokusundan mı bilinmez ama doğa uyanıyor, kâinat uyanıyor, canlılar uyanıyor, dünya uyanıyor, bu uyanıştan nasiplenmemek olmaz ki… Ah nisan, yine eşsiz, yine bambaşka geldin. Bize baharlar getirdin. Mademki geldin vaktidir öyleyse: Bahar içimize de çık gel! diyerek ümitlenmenin… Sadece bedenimize değil, ruhumuza da şifa ol ne olur! Dışarıda mevsim ne olursa olsun içerimizde saklı kalsın en güzel baharlar… Bahar içimize de çık gel çünkü talan olmuş kalplerimizin çiçek bahçesine dönüşmeye çok ihtiyacı var. Nisan yağmurları hüznün değil, gökkuşağının habercisi olsun, ne olur çık gel artık içimize bahar! Bundan az bir zaman önce sanki hiç umudum kalmamış gibi hissettiğim o zor zamanlardan sonra........
© Türkiye
