Elli yıllık arkadaş
“Ben 40 yıldır Türkiye gazetesini alırım okurum, Osmanlıyı, dinimi ecdadı seviyorum...” Aksaray’da metrodan indim, sabahın ilk saatleri. Güneş ışıkları göz kamaştırıyor. Öbür tarafımda İstanbul Üniversitesinin heybeti... Beyazıt’a doğru yürüyorum. Laleli durağından biraz sonra önümde, bir elinde şemsiyesini asa yapmış, diğer eli, birazcık bükülmüş belinde, bu elinde de tomar hâlinde gazetesi ve yan tarafında elinde çantası olan iki ihtiyarın yavaş yavaş yürüdüğünü gördüm. Arkalarından yanaştım gazetenin sırt tarafında “Türkiye” yazısını görünce, yavaşça gazeteyi almaya çalışırken, titreyen parmaklarını biraz daha sıkarak vermek istemedi. Hemen döndü bana doğru “sen kimsin!?” dedi. Bende Türkiye gazetesinden Onur dedim. Beli bükük yaşı 90’a dayanmış amca, yaşlı simasıyla tebessüm ederek, “Ya! öyle mi! Ben 40 yıldır........
© Türkiye
