Başkaları için yaşarken kendimiz için yaşamayı beceremiyoruz...
Yaşadıklarımı yazmamın sebebi çoktu, biri de benim durumumda olanları ikaz edip uyandırmaya çalışmaktı. Nefsime diyordum ki: “Ah nefsin ah! Sen nesin, nelere kadirsin! Şu sonsuz kâinatın bütün hazineleri avucunun içinde, ancak onun kadir kıymetini bilmiyor ve nimetlerin elinden, avucundan kaçmasına ehemmiyet vermiyorsun. O kadar acı çekiyor, kederler içinde kıvranıyor, hüzünleniyorsun yine toparlanamıyorsun! İyi kötü hiçbir hadise fayda etmiyor, senin aklını başına getirmiyor! Sanki ninni gibi geliyor, iyice uyutuyorlar ya da avutuyorlar seni!” Nefsim çok haindi çok! Kendinden emin ve bir o kadar da küstahtı! Ona her fırsatta diyordum ki: “Ey nefsim! ‘Bakın, dünya benim etrafımda dönüyor!’ diyorsun, her yerde ve herkese. Oysa zaman akıp gidiyor, günler hızla geçiyor. Ateşte eriyen mum gibi eriyor ömür, zaman kar gibi her şeyin üzerini örtüp kapatıyor. Belki de bu kadar çekici olmanın sebebi her şeye kuvvetin yetmesinden değil, her şeyi alt edebileceğini sanmandandır. Aldanıyorsun ey nefsim! Bana acımıyorsan bari kendine acı!” Yaşadıklarımı yazmamın sebebi........
© Türkiye
