ABD 2025 Ulusal Güvenlik Stratejisi ve Türkiye’nin jeopolitik fırsatları
ABD'nin 2025 Ulusal Güvenlik Stratejisi, küresel müdahalecilikten kendi topraklarına odaklanan, yüklerini hafifleten ve bölgesel güçlere sorumluluk devreden stratejik bir kopuşu ilan ediyor.
ABD’nin 2025 Ulusal Güvenlik Stratejisi yayımlandı ve dünyaya, özellikle de Türkiye’nin sınırlarına, yeni bir siyasi iklimin net sinyallerini gönderdi. Yasal olarak her başkanın ilk 150 gün içinde Kongre’ye sunması gereken bu belge, uzun süredir Washington’daki kurumlar arası görüş ayrılıkları ve hızlı küresel krizler nedeniyle gecikmişti. Trump başkanlığındaki 2025 ABD Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi yalnızca Washington’ın önceliklerini sıralayan teknik bir metin değil; Amerikan dış politikasının otuz yıllık paradigmasını âdeta çöpe atan stratejik bir kopuş manifestosu. Trump yönetimi, küresel müdahalecilik çağını kapatıp sert bir kıta-içi tahkimat döneminin başladığını ilan ediyor.
Belgenin merkezinde şu cümle duruyor: “Amerika’nın ilk ve asli güvenlik alanı, kendi toprakları ve kendi halkıdır.” Bu ifade, Soğuk Savaş sonrası düzenin dayandığı dünya jandarmalığı rolünün artık taşınamayacağının açık itirafı. ABD küresel yüklerini azaltırken, maliyet, göç, sanayi kaybı ve kimlik erozyonu, iç politika güvenliğinin ana eksenleri olarak tanımlanıyor. Yani Washington artık her yere müdahale eden değil; kendi içine dönen, yüklerini hafifleten ve küresel jandarmalıktan geri çekilen bir döneme giriyor.
Avrupa’ya soğuk duş: “Medeniyet erozyonu”
Stratejinin en sert mesajı Avrupa’ya yöneliyor. Washington, kıtanın göç baskısı, demografik çözülme ve regülasyon fazlalığı nedeniyle medeniyet erozyonu yaşadığını vurguluyor. NATO artık otomatik bir güvenlik şemsiyesi olmayacak; maliyet–fayda hesabına bağlanacak. Ukrayna savaşında görülen mühimmat açığı, lojistik sorunlar ve siyasi irade eksikliği ABD tarafından taşınamaz yük olarak tanımlanıyor. Bu tablo Avrupa’yı yeni bir........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein