102 YIL ÖNCE, 102 YIL SONRA…
Bir asrı geçtik…
Şairin dediği gibi, 102 yıl önce çocuklar gibi şendik…
102 yıl önce düvel-i muazzamayı yendik.
102 yıl önce yüce önder sevgi haleleriyle kucaklanıyordu.
102 yıl sonra O’nla uğraşmak marifet sayılıp,
müthiş prim yapıyor…
102 yıl önce onlarca etnik kökenden bir ulus oluşturup, onurlu, saygın bir devlet kurmuştuk.
102 yıl sonra bu devletten BOP uyarınca iki-üç devlet çıkarma sevdasına kapılanlarla uğraşıyoruz!
102 yıl önce ulus olmayı öğrenirken, ortak dilimizi en iyi konuşmanın ve yazmanın derdindeydik.
102 yıl sonra milleti resmi iki dile, bölünmeye nasıl ikna ederiz diye debeleniyorlar…
102 yıl önce halkın onuruna önem verilirdi; “köylü, yurdun efendisi” idi.
102 yıl sonra “anasını da alıp”gitmesi isteniyor…
102 yıl önce dinimizi kendi dilimizle öğrenip, gereklerini yerine getirmek için hamle yapmıştık.
102 yıl sonra, dinimizi, kendi dilimizle öğrenme ve ibadet etme hakkımızı kaybetmiş, hurafelere boğuşuyoruz…
102 yıl önce ulusu aydınlanma ile kucaklaştıran, üretken Köy Enstitülerini kuruyorduk.
102 yıl sonra, altını tutamayan sabileri 80 kişilik sınıflara tıkıştırıp, zorunlu seçme derslerle dindar ve de kindar nesiller yetiştiriyor, her tarafları imam hatiplerle doluşturuyoruz…
102 yıl önce “1.ve 2.Sınırlı Sanayi Kalkınma Planları” ile yurdun her köşesinde sosyal cumhuriyet fabrikaları inşa ediyorduk.
102 yıl sonra fabrikalarımızı,madenlerimizi, cumhuriyetin mirasını eşe, dosta, akraba-i talukata peşkeş çekip, onlardan kalanı da yabancılara yok pahasına satıp, satamadıklarımızı kapattık…
102 yıl önce sanayide ve tarımda kendine yeterli bir ülke olmayı, doğal zenginlik ve kaynaklarımızı gözümüz gibi sakınmayı, tasarrufu ve üretimi erdem saymayı........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d