menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Erdoğan Doktrini: Değişim Çağında Dünyayı Türkçe Okumak

16 7
24.10.2025

Soğuk Savaş sona erdiğinde, birçok kişi uzun bir barış ve güvenlik döneminin başlayacağına inanıyordu. Ancak tek kutuplu bir düzen ve istikrar umudu hızla söndü. Küresel ölçekte işbirliği yerine, dünya bölgesel savaşlara, büyük güçler arasındaki rekabete, derinleşen eşitsizliklere ve felç olmuş kurumlara tanık oldu. Adaleti sağlamak amacıyla oluşturulan sistem, adaletsizliğin kaynağı haline geldi. BM Güvenlik Konseyi'nin karar alma süreci, çoğu zaman daimi beş üyenin çıkarları tarafından engellenirken, milyonlarca insan açlık, savaş ve zorla yerinden edilme sorunlarıyla boğuşuyor. Birçok dünya lideri, krizleri kararlı bir şekilde ele almak yerine, çözülmeden kalmasına izin veriyor.

Bu çalkantılı dönemde Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde farklı bir yol izlemiştir. Erdoğan'ın Newsweek, People's Daily, Nikkei Shimbun, El Pais ve Al-Jazeera'da yakın zamanda yayınlanan makaleleri, bu vizyonun dönüm noktalarıdır. Kıtalararası okuyucu kitlesine hitap eden bu makaleler, topluca uluslararası ilişkiler manifestosu olarak nitelendirilebilecek bir çerçeve çizmektedir. Bu manifestonun merkezinde, bağımsızlık, insani diplomasi ve medeniyetler köprüsü rolü olmak üzere üç temele dayanan ve Erdoğan Doktrini olarak adlandırılan bir yaklaşım yer almaktadır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Newsweek dergisinde yayınlanan makalesi, Türkiye'nin küresel vizyonunun aslını özetlemektedir. Erdoğan'ın meşhur “Dünya beşten büyüktür” sözü, bir deyimden öte, günümüz uluslararası düzeninin yapısal adaletsizliklerine yönelik kapsamlı bir itirazdır. Suriye savaşından Afrika'daki açlığa, Ukrayna'da devam eden çatışmadan Gazze'deki zulme kadar, Güvenlik Konseyi'nin felçli hali, sistemin işlevsizliğini ortaya koymaktadır. Erdoğan, bu organın daha kapsayıcı, adil ve temsilci hale getirilmesi için reform çağrısında bulunmaktadır. Türkiye sadece sorunları işaret etmekle kalmıyor, aynı zamanda somut çözümler de önermektedir. Karadeniz Tahıl Girişimi bunun güçlü bir örneğidir. Bu diplomatik çaba sayesinde, milyonlarca ton tahıl küresel pazarlara ulaştı ve savunmasız bölgelerde kıtlığın önlenmesine yardımcı oldu. Türkiye ayrıca esir değişimlerine, barış görüşmelerine ve ateşkes çabalarına ev sahipliği yaptı. Erdoğan'ın Newsweek'te vurguladığı gibi, daha adil bir uluslararası sistem kurmak artık uzak bir hayal değil, acil bir gerekliliktir.

Beş makalenin tamamında bir tema öne çıkıyor: Gazze. Newsweek ve El Pais'ten People's Daily, Nikkei Shimbun ve Al-Jazeera'ya kadar Erdoğan, Gazze'yi Filistinlilerin trajedisinden daha fazlası olarak tanımlamaktadır. Ona göre bu, insanlığın kendisinin bir sınavıdır. Al-Jazeera'daki köşe yazısında bunu en açık şekilde ifade etmektedir. Kadınlar ve çocuklar öldürülürken, hastaneler enkaza dönüşürken ve açlık bir savaş silahına dönüştürülürken, dünyanın sessizliği dayanılmaz........

© Türkgün