Engellilik ve duyarsızlık: Kocaeli'deki ifrit olay ve Hopkins'in dersi
Geçtiğimiz günlerde Kocaeli Üniversitesi'nden gelen bir haber, hepimizi derinden sarstı. Üniversitenin Rektörü, engelli bir öğrenciyi küçümseyen ve onur kırıcı sözler sarf ettiği iddiaları, hem eğitim kurumlarının ne kadar duyarsızlaşabileceğini hem de engelli bireylerin toplumsal yaşamda yaşadıkları zorlukların ne kadar büyük bir sorun olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Engellilik, sadece fiziksel bir durum değildir. Aynı zamanda toplumsal bir izolasyon, anlayışsızlık ve ötekileştirme ile iç içe geçmiş bir deneyimdir. Her gün, engelli bireyler, kamusal alanlarda, iş yerlerinde ya da eğitimde engellerle değil, bu engelleri yaratan zihniyetle karşı karşıya kalmaktadır. Kocaeli Üniversitesi'nde yaşanan bu talihsiz olay, tam olarak bu zihniyetin ürünüydü.
Rektör olduğu söylenen kişi tarafından yapılan açıklamalar, basitçe yanlış ya da hoşgörüsüz bir dilin ötesinde, engelli bireylerin eğitim ve toplumda eşit haklara sahip olma mücadelesine ciddi bir darbe vurmuştur. Eğitim, toplumsal eşitliği sağlamak için en önemli araçlardan biri olmalıdır, ama burada görüyoruz ki, aynı eğitim kurumlarında bile bu farkındalık büyük ölçüde eksik kalıyor.
Söylenen sözlerin derinliği ve etkisi, sadece o an orada bulunan öğrenciyi değil, tüm engelli bireyleri hedef almıştır. Böyle bir durum, engelli bir bireyin hayata daha da karamsar bakmasına, kendisini daha da dışlanmış hissetmesine yol açabilir. Zihniyet değişikliği sağlanmadığı sürece, engelliler için "eşit fırsatlar" sadece kağıt üzerinde kalmaya devam edecektir.
Ancak burada, empati yapmayı bir an için deneyelim. Diyelim ki, ben de o pozisyonda bir rektörüm ama engelli bir bireyim. Bir öğrenciye veya herhangi birine, "Sizin gibi insanların bu okula girmesi... Pek uygun değil," demek, içimde nasıl bir acı........
© Toplumsal
