Laik Cumhuriyet’i yeniden toplumsal bilinç yapabilecek kuşağın profili
Bu yazıyı okuyan çok değerli gençler,
Cumhuriyet’in bilincini bugün yeniden üretecek kuşak olarak Z Kuşağı’nı görüyorum deme hakkımı kullanacağım, bu yazıda.
Boomer kuşağı bireyi olarak, sayımızın giderek azaldığı şu günlerde, izninizle düşüncelerimi dile getireceğim.
Sizlere pusulası şaşmış, yoksullaşmış, her yönden sıkışmış, zenginlikleri elinden alınmış, düşünme yetisi şiddet zoruyla yok edilmiş, tam bağımsızlığı yok edilmiş, geleceğe dair umudu kalmamış bir Türkiye bıraktığımız için gerçekten üzgünüm. Ama yazdıklarımı vicdan sızlaması olarak algılamayın lütfen.
Tersine, kuşağımızdan geriye kalan bizler ve sizler, bugün Türkiye için bir ortak çalışma yapsaydık, katkılarımızın neler olmasını isterdiniz diye, size sorayım diye yazıyorum.
Laik Cumhuriyet’in bilincini yeniden üretebilecek kuşak
Boomers kuşağı olarak Cumhuriyeti bir bilinç biçimi olarak yaşadık. Bu öyle bir şey ki her kuşakta yeniden doğabilir. Biçimi değişse de özü değişmez.
Bizler laik Cumhuriyet’in en azından yirmi yılını aklın, vicdanın ve eşitliğin yönetimi olarak yaşadık.
Sizin şimdi yaşadığınız çelişkiler hızla bir yeniden düşünmeye, o bilinci bir yeniden üretmeye yol açabilir. Bunun tam farkında bile olmayabilirsiniz ancak dünyanın da ülkemizin de içinde olduğu bu karanlık ve baskıcı dönemde ‘aydınlığa çıkmalıyız’ fikrinin, içinizde sessizce biçimlenerek yükseldiğini görüyorum.
Dolayısıyla bizlerin devraldığı; alnındaki kara lekeleri silinmiş, o tertemiz, vatansever, cesur, zeki ve iş yapıcı, laik Cumhuriyet’i biliniz ki sizlerin yeniden bir vicdan pusulası olarak tanımlayabileceğiniz konusunda kuşkum yok.
Z Kuşağı olarak bu çağın gençliğinde o bilinci yeniden üretecek potansiyelin olduğunu gördüm, biliyorum. Dahası bizleri doğrularımızla, yanlışlarımızla görerek büyüdünüz. Belki bizi beceriksiz, bencil buldunuz, küçümsediniz, hatta öfkeyle karşımıza geçerek isyan ettiniz. Gene de yavaş ve derinliği olan bir uyanış geçirdiğinizi, tüm yetinizi ve yetkenizi artık kullanacak duruma geldiğinizi düşünüyorum. Kuşkusuz o günlerde olduğu gibi, bulunduğumuz bu dönemde de aklınız, direnişin sembolü olarak işleyecektir.
Laiklik soyut bir hukuk ilkesi değildir; günlük yaşamda özgürlükle eş anlamlıdır. Bunu en iyi sizler hissedebilirsiniz, darken, yanılıyor muyum acaba?
Cumhuriyet’i bir ‘miras’ olarak değil, onu yeniden kamusal yarara ve yurttaşlık erdemine dayalı bir özgürlük biçimi olarak anlayabileceğinizi ve yaratabileceğinizi biliyorum. Peki siz bunu hayal edebiliyor musunuz ?
Laik Cumhuriyet: Devletin Vicdanı, Toplumun Özgürlüğü
Değerli gençler, laiklik modern Türkiye’nin omurgasıdır.
Yalnızca bir anayasal madde değil, devletin vicdanı, toplumun özgürlük alanıdır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin görevi asla Ortadoğu’daki birçok ülke gibi inancı yönetmek, onu kutsallaştırmak üzerine kurulmamıştır. Tersine inancı korumuş, saygı alanına çekmiştir.
Laiklik devletin yansızlığı olduğunda, bireyin özerkliği de sekülerleşmedir ve biri olmadan öbürü yaşayamaz.........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d