Beyaz Şehir’e yas yolculuğu ve buzluktaki köfteler
Diğer
10 Ekim 2025
Fotoğraflar: Zeynep Aksoy
Saat 03.38… Sen boyut değiştirdiğinden beri, geceleri uyuyamıyorum. En sevdiğimiz mevsimde, sonbaharda, yağmurlarla gittin. Tam seni toprağa verirken başladı derin, kopkoyu bir yağmur. Yağmuru da çok severiz.
O gece rüyama girdin, Chagall’ın resimlerindeki yerçekimsiz kadınlar gibi uçarak geldin. Yüzümü okşadın, çok hafiftin, 21 gramlık ruhuyla yanağıma ipek gibi dokunup gittin.
Sabah yine yağmur yağıyordu, yatak odasının açık penceresinden kızarmış ekmek kokusu geldi ilk kez. Kızarmış ekmek kokusunu çok severiz. Seni gittiğinin o ilk gece ve sabahında yakınlarımda hissettim.
Ben gittim sonra, hiç bilmediğim bir şehre bir yas yolculuğuna, tek başıma… Bu yoklukla nasıl başa çıkacağımı bilmediğim için abartmış olabilirim. Hayatta yalnız kalan bir insan, ne kadar yalnız olduğunu kendine iyice kanıtlamak için çekip hiç bilmediği bir şehre gider mi? Sen de olsan aynısını yapardın, biliyorum. Tam yazar kafası…
Belgrad’a vardığımda geceydi, tuhaf, soğuk ve mesafeli buldum şehri. Açtım ve karanlıkta, bilmediğim bir yerde otelden çok uzaklaşmaya cesaret edemedim. Otelin hemen yanında, bir bodrum katında az masalı bir Çin lokantası vardı, bir masada üç Asyalı kız gülüşerek bir şeyler yiyorlardı. Tezgâhın arkasında incecik orta yaşlı bir adam, önde de servis yapan karısı… Menüde toplam sekiz çeşit yemek vardı. İngilizce konuşmuyorlardı ama o kadar güler yüzlü ve tatlıydılar ki!
Kocaman bir tabak pirinç üzerinde sebzeler ve soslardan oluşan, gözümün önünde pişirilmiş, dumanı tüten yemek önüme geldiğinde, gözlerim doldu ve pilava düştü birkaç damla yaş. Seni arayıp bu tatlı anı anlatamayacağım için, bir de o tek kelime diyalog kuramadığımız halde çok iyi anlaştığımız Çinli çifti, o an için annem ve babam yerine koymuş olmanın yarattığı küçük mutluluktan. Senden sonra çıktığım ilk yolculukta, Belgrad’da, Çinli ebeveyn bulmuştum kendime, anlatabilseydim hoşuna giderdi.
Karşı köşedeki suratsız sıska börekçi adamdan kıymalı börek aldım ertesi gün ve yerken gözlerim doldu yine çünkü içiyle, yufkasıyla, lezzetiyle,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d