İBB dosyasında tutuklu sanıkların itirazları birleştirildi, mahkeme "bu kadar isim için karar veremem" dedi
Diğer
06 Ekim 2025
Geçtiğimiz hafta İstanbul Büyükşehir Belediyesi davasıyla ilgili çok önemli bir gelişme yaşandı. Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun, Necati Özkan, Buğra Gökçe ve diğer pek çok isim ağustos ayında verilen tutukluluğun devam kararlarına itiraz etmişlerdi.
İtirazlar, nöbetçi mahkeme olan İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesine iletilmiş ve fakat bu mahkeme çok ilginç bir karar vermiş bulunuyor.
Mahkeme, Anayasa’nın 141. maddesi ile Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 101. maddesi uyarınca, gerekçeli kararların açık, somut delillere dayalı ve denetime elverişli biçimde yazılması gerektiğini belirtmiş. Ancak dosyanın kapsamı ve mahkemenin yoğunluğu nedeniyle bu şartlara uygun bir gerekçeli kararın kısa sürede hazırlamasının mümkün olmadığını eklemiş.
Bu dürüst karar iki şey söylüyor:
- Bu süre içinde şüphelilerin tutukluluk durumları zaten başka sulh ceza hâkimlikleri tarafından (CMK md. 108) incelenmiştir. O kararlara yapılan itirazlar da başka Asliye Ceza Mahkemelerince kesin olarak karara bağlanmış, yani sayın mahkemenin önüne gelen tarihe kadar, şüphelilerin tutukluluk durumları hakkında zaten başka kararlar verilmiştir.
- Dosyada çok sayıda şüpheli vardır. İtirazlar farklı günlerde yapılmış olsa da hepsi tek bir evrak halinde kendisine gönderilmiştir. Dosya çok kapsamlı ve şüpheli sayısı fazla olduğu için, kısa sürede hepsini tek tek inceleyip esastan karar vermek mümkün değildir.
Bu nedenledir ki mahkeme kendisinin esastan karar vermesinin mümkün olmadığını söyleyip “karar verilmesine yer olmadığına” hükmetmiş.
Bu karar, ceza hukukunun kendine özgü jargonuna ve uzmanlık bilgisine sahip olmayanlar için karışık görülebilir. Ama anlaşılır ve gündelik dille özetlemek gerekirse sayın mahkeme şunu diyor:
“Yirmi kişiyi birden adeta aynı torbaya sokulmuş ve bu kişilerin hepsi için birden tutuklamanın kanuna uygun olup olmadığını kısa bir sürede incelemem isteniyor. Ya bunu göstermelik biçimde yapacağım ya da karar vermekten imtina edeceğim. Hazır diğer bazı mahkemeler kendilerince başka kararlar vermiş, ben de karar vermekten imtina ediyorum.”
Dediğim gibi, bence dürüst bir karar ve bu tarihsel davada birkaç noktadan önem taşıyor.
Anayasa’nın 19’uncu maddesinin sekizinci fıkrasında şöyle bir ifade var:
“Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir.”
Bu ifade, İnsan Hakları........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d