Bir fenomen kavram
Diğer
23 Temmuz 2025
Son birkaç gündür afişler halinde gündeme sokulan “Milletin adı Türkiye” sloganı, fahiş dilbilgisi hatasıyla hemen dikkat çekti ve eleştirildi, “Türkiye” sözcüğü bir ülke adıdır, millet adı değil, denildi.
Çok doğru. İşin bu hata yanı epey yazıldı. Hatanın yanı sıra, bu slogan yoluyla siyasi bir projenin sınanıyor olabileceğinden de söz edildi.
Proje ya da değil, Türkçe hatasının ötesine geçen olasılıklardan biri de bu sözü, İngilizcenin dolaysız etkisi altındaki bir zihnin üretmiş olmasıdır. Çünkü “millet”in İngilizcesi olan “nation” sözcüğü, yerine göre “ülke” anlamına da gelebiliyor. Diyeceğim, “millet”i yananlamlarıyla birlikte “nation” gibi anlayan biri, afişlerdeki sloganı (the name of the nation is Türkiye diye düşünerek) yazabilir pekâlâ.
“Millet” kavramının tarihsel temelleri için, “Hangi millet?” başlıklı yazım ile “Sol ve milliyetçilik” başlıklı konuşmama bakılabilir. Bu yazıda, “Milletin adı Türkiye” fenomenine yol açan probleme odaklanayım.
Kanımca bu problem, bir modern “millet” tasarlanarak yasalaştırılan, hatta anayasallaştırılan “Türk milleti” terimi için cumhuriyetimiz boyunca yeterince rıza üretilmiş olmayışıdır.
Çoğunluk bu terimi olağan karşılayabilir, karşılamıştır da. Şu ya da bu nedenle, belirli ölçülerde bir “üst kimlik” duygusuyla kabullenilmiş de olabilir. Şu var ki “Türk” sıfatı, bütün kültürel artalanıyla birlikte, rıza göstermiş olmayan yurttaşlarımıza da zaman içerisinde her tür yöntem kullanılarak dayatıldı.
Asimilasyonun zora dayalı olması böyle bir şey. Eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ’un “bizde asimilasyon yoktur” diye vurgulu cümleler kurduğunu hatırlıyorum. Herhalde, asimilasyon yeterince başarılı olamadı demek istiyordu! Çünkü Kürt sorunu için “sosyolojik bir gerçeklik” diyen de........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d
Gina Simmons Schneider Ph.d