menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Uzun isimli komisyon…

23 0
10.08.2025

Diğer

10 Ağustos 2025

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu

Sevgili okurum, ben tarihçi değilim, politikadan da sadece “söyleneni değil, gördüğümü anlarım.” Politika ile ilintili yazılarımda “Ekonomi ve endüstriyel yönetim konuları yazıyorsam” güvenebilirsiniz; “ülke yönetim politikasına ilintili yazılarda” ise “kişisel görüş” geçerli olduğu için bir sübjektivite olacaktır.

Değerlendirmelerimde tamamen “toplum yararı” gözetiyorum.

Her Türk vatandaşının yapması gerektiği gibi “yönetici seçmek” gibi bir “yerli ve milli(!) bir görevi” ifa etmek, ayrıca sizlere doğru bilgi ve fikir verebilmek için çok “ince dokumaya” gayret ediyorum.

Buna rağmen, yanlış görüş de yazıyor olabilirim. Ülkedeki tüm “siyaset yazanlar” gibi beni de özellikle de bu yazımı; ihtiyat ile okuyunuz.

Bu kısa bilgilendirmeyi, beni bazen kibarca, bazen de nezaketsizce kritik eden, iktidar yanlısı okurlarım için yapıyorum.

İktidarın “iyi denebilecek” çok az uygulaması (sigara yasağı gibi) varken, upuzun bir yanlış listesi var.

İktidar, “Türkiye” derken, ülkede yaşayan insan topluluğunu; yani “milleti” değil; mücerret (soyut) bir kavram olan “devleti” kastediyor.

Oysa, oy alarak iktidar olan insanları oralara getiren o millet; müşahhas (Somut, var olan; fiziki olarak tarif edilebilen) bir şey. Tüm insanlar, insanların çoğunluğu yani…

Gelelim ‘Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na.

Çok temel bir ayırım yaparsak, komisyonu oluşturan insanları fikirleri itibari ile temelde üçe ayırmak lazım.

Her üç düşünceyi de temsil eden kişiler, sahaya “top” ile çıkıyorlar. Ancak “kendi söylemlerine göre oynayacakları oyunun adı ve kuralları farklı”. Biri futbol, biri basketbol, diğeri hentbol oynamaya çıkmış; yani oyun kuralları ve takım sayıları tamamen farklı.

İktidar partileri; oyunun adını “Milli dayanışma, DEM “Kardeşlik,” CHP “Demokrasi” koymuş. Bir de oyunun sonuna doğru galip tarafın takımına katılacak yedekler (az oy alan partiler) var.

Bu kavramlar birbirine benzer görünüyor ama istenen netice ayni değil.

Öte yandan; saha tamamen yanlış seçilmiş. Oyuncu sayısı da tamamen yanlış. Hiçbiri “etik” değil.

Komisyon, son seçimde alınan “siyasi parti oyu nispetinde” milletvekili sayısı tefrik etmiş. Karar nisabı hesapları, tartışmaları falan yapılıyor. İktidar 21, CHP 10 üye gibi. 5 / 3 nisap mı olacak, ekseriyet mi olacak?

Öte yandan hep bir ağızdan “Bu komisyon herhangi karar üretmeyecek” deniyor. O zaman niye yüzdeler, nisaplar falan var? Tuhaf değil mi ?

Partilerin bir kısmı, açıkta kalan İyi........

© T24