menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ayak uydurmak mümkün mü?

18 4
19.01.2025

Diğer

19 Ocak 2025

İçinde yaşamakta olduğumuz çevre bizim etrafımızdaki nesneler ve insanlarla dolu. Onlarla ilişki içinde yaşamakta olduğumuz ve etrafımızı saranlarla birlikte hareket etmek zorunda olduğumuz söylenmekte. Biz de buna göre davranıyoruz. Bize iyi geldiğini söylenen şeyleri iyi, kötü geldiğini söyleneler için ise kötü diyoruz ve bunlara inanmaya devam ediyoruz. Ama biz nasıl bir ilişki içinde yaşamaktayız? Gerçekten kendimizi düşünerek mi yoksa akıntıya kendimizi bırakarak mı yaşıyoruz? Kendimizi içine kapalı bir midye gibi yaşadığımıza mı kanaat getirmişiz? Yani, birer esas tözden mi ibaretiz? Kendi içine kapalı bir tözün ait olduğu benlik ile mi hareket etmekte ve bilgi edinmekteyiz?

Veya gerçekten bilgi edindiğimizi mi sanıyoruz? Bize gelen enformasyonlar nereden gelmekte? Bilhassa sosyal medyanın yolladığı imgeler ve sözler bize nasıl bir toplum içinde veya biraz daha genişletmeye kalkarsak, nasıl bir dünya içinde yaşamakta olduğumuz hakkında bilgi veriyor mu? Hatta başka türlü sorarsak gördüğümüz şeylerin doğru olduklarına inanarak, içinde yaşamakta olduğumuz çevrenin bu olduğunu mu sanıyoruz? Herkesin birbirini kazıkladığı, yalan ve dolan dolu bir dünyada, biz de kendimizi kandırmıyor muyuz aslında? En kötüsü de bu mudur? İnsanın kendi yalanlarının kurbanı olması. Kendisine yalan söyleyen insanın gerçeği ne olabilir?

Çevremiz bizi ne kadar etkilemekte? Acaba içinde olduğumuz ve bizi etkilemekten başka bir şey yapmayan çevre içindeki insanlar, nesneler ve diğer canlılar bizim içimizden geçiyor olmasınlar? Yani bizim nedenlerimizi ve ruhumuzu kat etmekte olanlar onlar olmasın? Sözler, inanç biçimleri, sahte veya gerçek haberler, nefesler, kokular, zararlı ve zehirli maddeler, bütün bu insan ilişkileri, borçlandıklarımız, ödünç verdiğimiz maddi ve manevi değerler bizi kat etmekte olmasınlar? Bu, eğer böyleyse, biz nasıl kendimizin bir töz olduğuna inanmaya devam edebiliriz? Ve bir bütünlük olarak kendimizi düşünebiliriz? Bizim bir tavrımız, değerlerimiz, davranış biçimlerimiz olduğunu nasıl varsayabiliriz? Bu bütünlük içinde davrandığımızı zannederken arkadaşlarımıza, ailemize karşı nasıl bir duyguyla yaklaşabiliriz? Kendi kendimizi kandırmakta olmaz mıyız?

Tıpkı kendi kendisine yalan söyleyen biri gibi biz de davranışlarımızda, kendi benliğimizde kendimizi kandırmaya devam etmekte olmaz mıyız? Bir birey olduğumuzu sanarak, ortada dönen siyasi söylemlere........

© T24