NTE Kısıtlaması Altındaki ABD’nin Savunma Sistemleri Risk Altında, Silah ve Mühimmat Stokları Tükeniyor
Savaşları bitirme vaadi ile ABD başkanlığını kazanan Donald J. Trump, geçen 150 günlük yönetim döneminde ne Ukrayna-Rusya savaşını ne de Hamas-İsrail savaşını sona erdirmeyi başarabildi. ABD’nin jeopolitik gücü ve caydırıcılığı, Başkan Trump’ın liderliği bu süreçte aşınmaya uğradı. Üstelik İsrail’in İran’a saldırmasıyla savaşlarda yeni bir cephe açıldı ve Netanyahu, Trump’ı sürükleyerek kendi savaşına katmaya çalışıyor.
ABD, küresel lider olarak söz geçirememenin acziyeti yanı sıra silah ve mühimmat stoklarının tükenmesi ve stokları yenileyememe sıkıntısıyla da karşı karşıya bulunuyor. Çin’in silah ve mühimmat üretiminde kullanılan Nadir Toprak Elementleri’ne(NTE) getirdiği yasak ve kısıtlamalar ABD silah sanayi üretimini durma noktasına getirdi. NTE tedarik etmeden üretimi alışılmış kapasiteyle sürdürmek mümkün olmadığından ABD’nin füze stokları tükenme riskiyle karşı karşıya.
Stok azalması ve stok yenileyememe, devam eden savaşlarında Ukrayna ve İsrail'e ABD’nin yüksek teknoloji gerektiren silah ve mühimmat sevkiyatını da zora sokmaktadır. İsrail, silah ve mühimmat tedarikinde ABD’ye i oranında bağımlıdır ve bu bağımlılık, özellikle savaş uçakları, hassas güdümlü füzeler ve füze savunma sistemlerinde belirgindir. ABD stoklarının erimesi İsrail’in silah ve mühimmata ulaşımını da ister istemez sınırlayacak, savaşların sona erdirilmesinde belirleyici rol oynayabilecektir.
Bu yazımızda, strateji belgelerinde küresel liderliğine meydan okuyan “en kapsamlı ve en ciddi stratejik rakip” olarak tanımlandığı Çin’le savaşmak için onun üretim girdilerine muhtaç olan ABD’nin bu ironik bağımlılığı ve Çin kısıtlamalarının ABD savunma sanayisine etkisi ele alınacaktır.
Silah Sanayisinin İhtiyaç Duyduğu Nadir Toprak Elementleri(NTE)
ABD’nin yüksek teknolojiye dayalı silah sistemleri, nadir toprak elementlerine bağımlıdır. Nadir Toprak Elementleri(NTE), 17 metalik elementten oluşan bir grup olup, özellikle neodimyum, praseodimyum, samaryum, disprosyum, terbiyum elementleri yüksek manyetik, termal ve elektriksel özellikleri sayesinde birçok ileri teknoloji gerektiren askeri sistemin vazgeçilmez bileşenleridir.
ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu'nun raporuna göre, ABD 2020-2023 yılları arasında tüm nadir toprak bileşikleri ve metal ithalatının p'ini Çin'den sağlamıştır ve önemli bir kısmını silah sanayisinde kullanmıştır.
Nadir toprak elementleri silah sanayinde o kadar önemlidir ki, jet motorları, sessiz denizaltı tahrik sistemleri, radar ve sonar sistemler, füze kontrol sistemleri, lazer hedefleme sistemleri, sensörler, elektromanyetik top sistemleri, elektro-optik sistemler beş nadir toprak elementi (neodimyum, praseodimyum, samaryum, disprosyum, terbiyum) olmadan üretilemezler. Savaş uçakları, deniz savaş gemileri, denizaltılar ve insansız hava araçları üretimi ile bunların kullandığı sistem ve silahlar bu elementlere bağlıdır. Bahis konusu elementler yüzde 90 oranında Çin’den tedarik edilmektedir.
Nadir toprak elementlerinden antimon, galyum ve germanyum Pentagon'un silah sistemi tedarik zincirlerinin yüzde 80'inden fazlasını içermektedir. Bu üç element, modern savaş alanlarında görünmeyeni görme (germanyum), hızlı karar verme (galyum) ve güvenilir mühimmat üretme (antimon) yeteneğinin temelini oluşturur.
Savuma sanayi enformasyon şirketi Govini'nin hazırladığı “Rock to Rocket: Critical Minerals and the Trade War for National Security” başlıklı raporda Çin'in, kritik minerallerin ihracatını kısıtlamasının Amerikan savunma sanayi tedarik zincirinin yaklaşık 3'te 2'sini etkileyeceği belirtildi. Raporda, Çin'in ihracatını kısıtladığı galyum, germanyum, tungsten ve tellür gibi kritik minerallerin ABD'nin silah sistemlerinin yüzde 78'inde kullanıldığına işaret edildi.
Amerikan savunma sanayisinin ürettiği 1900........
© Stratejik Düşünce Enstitüsü
