menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ne 105’i?

44 16
latest

Yarın 23 Nisan... Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun yıldönümü... Aynı zamanda Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı...

Resmi makamlara göre 105’inci yıl.

Bana göre, değil!

Çünkü:

Atatürk ve arkadaşlarının 1920’de ölümü göze alarak kurduğu Meclis’in düşmanı çoktu... En başta da İstanbul’daki Osmanlı Padişahı...

Buna rağmen o Meclis, anayasa yaptı.

Kanun koydu.

Kanun değiştirdi.

Kanun kaldırdı.

Bütçe yaptı.

Kurtuluş Savaşı’nı yönetti.

Ülkenin acil dertleri hakkında Meclis araştırması yaptı.

Vekiller istedikleri her soruyu yetkililere sorabildi, anında yanıt aldı.

Ortada henüz ne cumhuriyet vardı, ne de demokrasi; ama Meclis’in, Mustafa Kemal’i bile eleştirme, sorgulama, hatta yargılama hakkı vardı.

Ve Türkiye Büyük Millet Meclisi, yürütmeden bağımsız, güçlü ve yetkili bir yapıydı.

★★★

Gelelim bugüne:

Meclis artık o eski Meclis değil...

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen ucube sisteme geçildiği günden bu yana “yasama” yetkisi “saray” yani “yürütme” tarafından gasp edildi.

Evet sözüm ona hala “yasa yapıyor, değiştiriyor ve kaldırıyor” ama sadece Saray’ın istekleri doğrultusunda...

O yasaları aslında “saray bürokratları” hazırlıyor, “saray sistemi”nin başındaki kişiye onaylatıyor ve Meclis’e gönderiyor.

Meclis’teki iktidar milletvekilleri de okumaya gerek bile görmedikleri yasaları, Saray’ın talebi doğrultusunda kabul ediyor, değiştiriyor ya da iptal ediyor.

★★★

Meclis, artık Anayasa’nın 87’inci maddesinin bir gereği olan “bütçe yapma” yetkisini de kullanamıyor. Hangi kurum ya da kuruluşun merkezi bütçeden ne kadar pay alacağına........

© Sözcü