Sevgili okurlarım bir Ramazan ayı ile birlikte bir bayram tatilini de geride bıraktık...

Türkiye’de her Ramazanın belli kuralları vardır.

İftar sofraları.

Bazı vatandaşlar sevaba girmek için iftar sofraları düzenler. O sofraların maliyetini vatandaş kendi cebinden karşılar.

Belediyeler de aynı işi yapar. Hazırlanan sofralarda binlerce kişi karnını doyurur.

Yemekler genelde bellidir:

Mercimek çorbası, kuru fasulye pilav ve mümkünse bir de tatlı.

Bu sofralara 30 gün boyunca çöken uyanıkların çoğu oruçlu falan değildir. Sigarasını söndüren kapağı iftar sofrasına atar!

★★★

Holdingler ve irili ufaklı şirketler de iftar sofrası hazırlatır... Onların iftarı bir tık daha iyidir.

Sofra düzenleten herkesin amacı birdir:

Sevap kazanmak!

Patron yıllar boyunca sürekli vergi kaçırmıştır.

Çalışanlarını ezmiş, sömürmüş, bazılarını kovmaktan beter etmiştir.

Ama sorulduğu zaman Allah der, peygamber der, dinden imandan, dürüst insan olmanın erdeminden söz eder.

Bu süreç 30 gün boyunca hemen her akşam otomatiğe bağlanmış olarak tekrar edilir.

★★★

Bu Ramazan ayında da bir şey herhalde dikkatinizi çekmiş olmalıdır...

Recep Tayyip iftarları!

Bunlar Saray’ın görkemli salonlarında düzenlenir.

Saray’ın 1.150 odası ve çok sayıda salonu var. İçinde bir anda bin’den fazla insanın ağırlanması, yedirilip içirilmesi mümkün.

Bu öyle bir saray ki dünyada eşi benzeri........

© Sözcü