Beyin yıkama
Suriye nüfusunun ’u kadim Hristiyan Araplardan oluşuyordu. Bu oran şimdi %3’e düşmüş. Esad’ın beklenmedik şekilde devrilmesi sonucunda, işte bu çok dinli Suriye’de İslamist bir rejim kuruldu. Laik Türkiye için en az bunun kadar sevimsiz diğer bir gelişme, İslamist rejimle, Suriye Kürtlerinin Fırat’ın doğusunda Irak’taki gibi “Özerk Kürt Bölgesi” kurulmasında zımnen anlaşmalarıdır. Yeni rejim, Batı’dan yardım almak ve özellikle İsrail ve ABD ile iyi geçinmek için böyle bir taviz vermiş olabilir. Güney komşumuzda bunlar olurken, ülkemizde de adı “barış” olan yeni bir Kürt açılımı başladı.
SAVAŞ YOKSA, BARIŞ OLMAZ
İsrail’in parlak siyasetçilerinden Şimon Perez, Filistinlilerle anlaşmak istiyordu. Fanatik Yahudiler Perez’i “Yoksa sen düşmanla barış mı yapacaksın?” diye eleştirdi. O da çok meşhur “Barış düşmanla yapılır, dostlarla değil” (You make peace with your enemy, not with your friends) cevabını vermişti. Değerli gazeteci Yılmaz Özdil’in bir konuşması beni uyandırdı. Bu yeni açılımın “barış” diye adlandırılması anlamlıdır. Eğer bu sözcük, kafanın gerisinde bir hinlik olmadan iyi niyetle seçildiyse, seçenlerden özür dilerim. Ama ülke içindeki bir sosyal ihtilafın çözümü için o ülkenin kendi millet meclisinde tüm siyasi partilerin........
© Sözcü
