“Asgari” akıl tutulması
Bu köşede “Akıl Tutulması” başlığı altında dünyanın dört bir yanından birçok konuya yer verdim.
Ama hiçbiri, içinde bulunduğumuz bu “asgari” akıl tutulması kadar her anımıza dokunmuyordu.
Bir dönem “lüks” kelimesi, deri koltuklara, yurt dışı tatillere ve pahalı saatlere aitti.
Şimdi mi? Kira ödeyebilmek. Buzdolabında et görmek. Kreşe çocuğunu yazdırabilmek. Pazardan, marketten hesap yapmadan meyve-sebze alabilmek...
Kısacası, hayatta kalmak artık lüks bir tüketim biçimi.
Madalyonun diğer yüzünde ise yoksulluğun tanımı değişiyor.
2025 Türkiye’sinde ekonomik göstergeler, özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar için alarm veriyor.
İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) nisan verilerine göre, İstanbul’da dört kişilik bir ailenin ortalama yaşam maliyeti 90 bin 32 TL.
Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 51,7’lik bir artış bu.
Kira cephesinde durum daha vahim:
Hiçbir ilde 10 bin TL’nin altında kiralık ev kalmadı.
İstanbul’da ortalama kira 26 bin 500 TL.
Muğla, İzmir, Ankara gibi şehirlerde de kiralar 20 binin üzerinde.
1 asgari ücret büyük şehirde barınmaya bile yetmiyor.
4 asgari ücret ise bir ailenin yoksulluk sınırına erişmesini sağlamıyor.
İşte bu yüzden gözler şimdi yeniden ara zam olasılığına çevrildi.
Sadece asgari ücretle geçinenler değil, özel sektörde sabit maaşla çalışan milyonlar için de bu karar hayati.
Çünkü her ara zam, bir nebze nefes alma umudu.
Ama...
Politikalar değişmiyor.
Söylenenler hep aynı: En zor zamanlar geride kaldı. Daha güzel günler kapıda.
Hazine........
© Sözcü
