menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mehmet Aksoy, Duayen Heykeltıraş

9 21
06.05.2025

Sanatçı duyarlı olmalı, değil mi?

Aksoy da bunun hakkını veren, son derece duyarlı bir sanatçımız.

Bir seferinde ‘dil koparmak’ üzerine konuşurken, ‘sanatçılarının dilini koparamazsınız!’ demişti.

“Çünkü onun dili sanatıdır. Onlar sanatları, eserleri, fikirleri ve yorumlarıyla konuşurlar.”

Örneğin, doğanın bozulan dengesine sessiz kalamıyor. ‘Bozulan insan-doğa ilişkisine bir gönderme, doğanın gücü ve güzelliğine dikkat çekme isteği, iradesiyle’ düşüncesiyle üretiyor.

“Böyle bir Alageyik heykeli tasarlıyorum, daha çok yeni heykele dönüşünce bakalım ne olacak?”

Kaynak: Mehmet Aksoy

“Bir de Antakya depremiyle ilgili bir anıt yapmak istiyorum…” diyor ve ekliyor,

Kaynak: Mehmet Aksoy

“Deprem gerçeğiyle yaşamak, ölenleri unutmamak ve unutturmamak böyle bir bilinçle yaşamak için, aynı hataları bir daha yapmayalım, aynı acıları daha çok yaşamayalım için, çocukların gençlerin bilinçlerinde yer etmesi, doğanın bu gerçeğiyle yaşayabilmek doğaya saygılı olmamız gerekliliğini vurgulamak düşünceleriyle başladım eskiz çizmeye devam ediyorum.”

Onca heykel yapan Aksoy, daha yapmak istediği çok heykel olduğunun altını çiziyor.

Uluslararası Müjdat Gezen Sanat Ödülü’nü, kendi gibi ustanın elinden, Müjdat Gezen’den aldı. Ustalardan Gezen’i, ödül verecek kişi için yaptıkları isabetli seçimden, Aksoy’u da kazandığı bu anlamlı ödülden dolayı, yürekten kutluyorum.

Geçen hafta ENFOD (Engelsiz Fotoğraf Derneği) Adım Adım Ankara grubumuzla ODTÜ heykelleri turu yaptık.

Rehberimiz ODTÜ’den sanatçı dostumuz Murat Akın’dı. Yanımızda Heykeltıraşlar Aslan Başpınar (yazılarımda, kitaplarımda hep vardır) ile Çıdam Melek (yeni tanıştık, mutlaka yazacağım) vardı ve gezi boyunca değerli bilgiler verdiler. Bu gezi başlı başına bir yazı konusu, biz bu köşede Aksoy üzerinden devam edelim.

Hatırlayacaksınız, Aksoy’un Ankara’daki bir heykeli, zamanın belediye başkanı tarafından, ‘böyle sanatın içine tükürürüm’ diyerek, kaldırılmıştı. Aksoy dava açtı, kazandı, heykel geri geldi. Geçtiğimiz yıllarda görmek için gittim, yetkililerin dikkatine, heykel yine yok olmuş.

Bir heykeli böyle bir görünüp bir görünmez olan Aksoy’un ODTÜ’de iki heykeli birden var. Turumuzda ikisine de uğradık. Heykellerinin birinin yanındayken kendisiyle canlı bağlantı kurduk. Heykelini kendisinden dinledik. O da biz de çok mutlu olduk.

Aksoy, heykeltıraşlar arasında günümüzde taştan heykel çıkaran nadir sanatçılardandır. Sert malzemeye hakimiyetinden olsa gerek taşın yanında metal kullanmaktan da geri durmaz.

Heykeline baktığınızda ‘anladım’ demek için acele etmemek gerek!

Heykelin şifreleri vardır!

Işığı seviyor!

“Parmaklarımdan ışık akıyor, formları ışıkla boyuyorum. İçimi aydınlatan, gün ışığına çıkaran, beni murcun........

© Sonsöz