“Sevdiklerimiz İçin Zamanı Durdurmak , Hayatı Birlikte Yakalamanın En Güzel Yoludur”
Günlük koşuşturma, iş yoğunluğu, ekonomik kaygılar derken farkına varmadan hayatın küçük ama değerli anlarını kaçırıyoruz. Her sabah aynı rutinle uyanıyor, işe gidiyor, sorumluluklarımızın arasında kayboluyor ve günün sonunda kendimize “Acaba bugün gerçekten yaşadım mı?” diye soruyoruz.
Hayatın temposu öylesine hızlı ki, eskiden aileler, akrabalar bir araya gelir, yemek masaları sohbetle dolar, çocuklar parkta oynar, büyükler eski günleri yad ederdi. Şimdi ise iş yükü ve ekonomik baskılar, insanları hem fiziksel hem ruhsal olarak yorgun bırakıyor; sosyal bağlarımız her geçen gün zayıflıyor.
İşte tam da bu noktada durup düşünmek gerekiyor: Sevdiğimiz insanları ne kadar ihmal ediyoruz? Annenizi, babanızı, kardeşlerinizi, hatta komşularınızı ne sıklıkla arıyorsunuz? Sonra bir gün fark ediyorsunuz ki, telefonla sadece kısa mesajlaşmalar, sosyal medya beğenileri ve hızlı mailler üzerinden bağ kurmak yetmiyor. İnsan ilişkileri, gerçek zaman ve samimiyet ister.
Hayatın koşuşturması içinde kaybolurken, küçük ama değerli anları fark etmekten kaçınıyoruz. Sabah güneşinin evimizin duvarına düşen ışığında saklı huzuru, kahve içerken........
© Sonsöz
