920’nin 16 Martı ve Manastırlı Hamdi Efendi
Merhaba.
Bugün köşemi büyük usta Nâzım Hikmet’in Kuvayı Milliye Destanı’nın beşinci bölümüne bırakıyorum. 1920 yılının 16 Mart günü İstanbul’un emperyalist güçler tarafından işgalini en iyi anlatan satırlardır.
Birlikte hatırlayalım mı?
İstanbul’un işgali, Osmanlı İmparatorluğu ve İtilaf Devletleri arasında 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi ile Birinci Dünya Savaşı'nın bu ülkeler arasında sona erdiğinin ilan edilmesinin ardından gerçekleşmiştir. Osmanlı’nın başkenti İstanbul, önce 13 Kasım 1918, sonra 16 Mart 1920'de olmak üzere iki kez işgal edilmiştir.
Kahredici işgali 105. yılında anmalı, hatırlamalı ve anlatmalıyız.
***
BEŞİNCİ BAP
920'NİN 16 MARTI
ve
MANASTIRLI HAMDİ EFENDİ
ve
REŞADİYELİ VELİ OĞLU MEMET'İN HİKÂYESİ1
«Bu hamiyetli ve cesur, Manastırlı Hamdi Efendi olmasaydı, İstanbul felâketinden kim bilir haber almak için ne kadar intizarlar içinde kalacaktık. İstanbul'da bulunan nâzır, mebus, kumandan, teşkilâtımız mensupları içinden bir zat çıkıp vaktiyle bize haber vermeği düşünmemiş olduğu anlaşılıyor. Demek ki cümlesini heyecan ve helecan kaplamıştı. Bir ucu Ankara'da bulunan telin İstanbul'da bulunan ucuna yanaşamayacak kadar şaşkın bir hale gelmiş olduklarına bilmem ki........© soL
